Genel olarak akılcılar ile mistiklerin, başta bilginin kaynağı olmak üzere farklı metodolojik yöntemleri tercih etmeleri sebebiyle birbirleriyle pek anlaşamadıkları bilinen bir husustur. Kelamcıların akılcı felsefe olan Meşşailiğe daha yakın durmalarını, buna karşın sufilerin sezgici bir felsefe olan İşrakiliğe meyletmelerini, bu kaynak ve yaklaşım farklılığının bir neticesi olarak okumak da mümkündür. Bu yönüyle Fahreddin er-Razi ile İbnü’l-Arabi arasındaki farklılığın, Aristo ile Eflatun arasındaki farklılığa benzemesi bir tesadüf değildir.Dr. Faruk Sancar, biri kelamcı diğeri mutasavvıf iki meşhur İslam aliminin, birbiriyle bağlantılı olan nübüvvet ve velayet konularındaki görüşlerini ortaya koyarken, onların takip ettikleri metot ve bağlı oldukları ilmi disiplin gereği birbirleriyle nasıl farklılaştıklarını ve farklı sonuçlara ulaştıklarını da gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır.
Genel olarak akılcılar ile mistiklerin, başta bilginin kaynağı olmak üzere farklı metodolojik yöntemleri tercih etmeleri sebebiyle birbirleriyle pek anlaşamadıkları bilinen bir husustur. Kelamcıların akılcı felsefe olan Meşşailiğe daha yakın durmalarını, buna karşın sufilerin sezgici bir felsefe olan İşrakiliğe meyletmelerini, bu kaynak ve yaklaşım farklılığının bir neticesi olarak okumak da mümkündür. Bu yönüyle Fahreddin er-Razi ile İbnü’l-Arabi arasındaki farklılığın, Aristo ile Eflatun arasındaki farklılığa benzemesi bir tesadüf değildir.Dr. Faruk Sancar, biri kelamcı diğeri mutasavvıf iki meşhur İslam aliminin, birbiriyle bağlantılı olan nübüvvet ve velayet konularındaki görüşlerini ortaya koyarken, onların takip ettikleri metot ve bağlı oldukları ilmi disiplin gereği birbirleriyle nasıl farklılaştıklarını ve farklı sonuçlara ulaştıklarını da gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır.