Bu çalışmanın esasını oluşturan “metinler”, 1918 yılında tamamlanmış ve basılmış bir esere dayanmaktadır. Birinci Büyük Harp devam ederken, Beyrut Valisi Azmi Bey tarafından görevlendirilen Mehmet Behçet (Yazar) ve Mehmet Refik et-Temimi, vilayetin güney ve kuzey kısımlarına ait iki ciltten oluşan bir eser kaleme almışlardı. Bu eserin “şimal (kuzey)” kısmında, Nusayrîler ve onların yaşadığı yerleşmeler hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiş kitaba eklenmiş idi.
2010 yılında, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Araştırmaları Merkezi yayını olarak yayımladığımız “Osmanlı Dönemi Nusayrî Belgeleri” ile çıkardığımız “Nusayrîler ve Nusayrîlik Özel Sayısı” zamanında, bu metinlerden haberdar değil idik. Sonradan ulaşılan söz konusu son derece kıymetli bilgileri şimdi yayımlamak mümkün oldu.
Öte yandan eserin başına, özellikle “yabancıların Nusayrîler hakkında yaptıkları çalışmalara ilişkin” bazı notlar eklendi. Bunun nedeni ise, yabancıların bu türlü “merkez ile pek de anlaşamayan unsurları” nasıl her daim öne çıkardığına işaret etmektir.
Ayrıca kitabın sonuna eklenen “Nusayrîler ve Nusayrîlik Bibliyografyası”, tam da bu kitabın konusudur. Yine 2010 yılında yayımlanan bu kaynakça, doğal olarak güncellendi. Şüphesiz görülmemiş yayınlar olabilir, bunlar da bu konuyu ayrıntılı araştıracaklar tarafından ikmal edilecektir.
Bu çalışmanın esasını oluşturan “metinler”, 1918 yılında tamamlanmış ve basılmış bir esere dayanmaktadır. Birinci Büyük Harp devam ederken, Beyrut Valisi Azmi Bey tarafından görevlendirilen Mehmet Behçet (Yazar) ve Mehmet Refik et-Temimi, vilayetin güney ve kuzey kısımlarına ait iki ciltten oluşan bir eser kaleme almışlardı. Bu eserin “şimal (kuzey)” kısmında, Nusayrîler ve onların yaşadığı yerleşmeler hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiş kitaba eklenmiş idi.
2010 yılında, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Araştırmaları Merkezi yayını olarak yayımladığımız “Osmanlı Dönemi Nusayrî Belgeleri” ile çıkardığımız “Nusayrîler ve Nusayrîlik Özel Sayısı” zamanında, bu metinlerden haberdar değil idik. Sonradan ulaşılan söz konusu son derece kıymetli bilgileri şimdi yayımlamak mümkün oldu.
Öte yandan eserin başına, özellikle “yabancıların Nusayrîler hakkında yaptıkları çalışmalara ilişkin” bazı notlar eklendi. Bunun nedeni ise, yabancıların bu türlü “merkez ile pek de anlaşamayan unsurları” nasıl her daim öne çıkardığına işaret etmektir.
Ayrıca kitabın sonuna eklenen “Nusayrîler ve Nusayrîlik Bibliyografyası”, tam da bu kitabın konusudur. Yine 2010 yılında yayımlanan bu kaynakça, doğal olarak güncellendi. Şüphesiz görülmemiş yayınlar olabilir, bunlar da bu konuyu ayrıntılı araştıracaklar tarafından ikmal edilecektir.