Nüzul sıralı tefsir çalışmaları, Kur’ân-ı Kerîm’i bir siyer tekniğiyle ele alıp Hz. Muhammed’in sireti çerçevesinde yorumlamaya çalışan bir yöntemdir. Sûrelerin iniş sırası çeşitli klasik kaynaklarda nakledilmiş olsa da bu yöntemle yapılan tefsir çalışmalarına 20. yüzyılda başlanılmıştır. Tefsir tarihi yazarlarının eserlerinden anlaşılacağı üzere İzzet Derveze, “et-Tefsîru’l-Hadîs” adlı eseriyle kronolojik tefsir türünün ilk temsilcisi kabul ediliyordu. Daha sonra Muhammed Âbid el-Câbirî’nin telifi olan “Fehmu’l- Kur’âni’l-Hakîm” şöhret kazandı. Ayrıca bu alanda göz ardı edilmesine rağmen; önemli bir çalışmanın sahibi olan Suriyeli hâkim eş-Şeyh Abdulkadir Molla Huveyş’i de anmamız gerekir. O, 1936-1939 yılları arasında yazdığı eserini ancak 1962 yılında ilk kez ve az sayıda bastırabilmiş, eserinin devam eden baskıları da olmamıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere hak ettiği şöhrete kavuşamayan Suriye ve Irak’ın çeşitli beldelerinde yargıçlık görevleri yapmış olan Molla Huveyş, mesleğinde edindiği tecrübelerini ve yaşadığı olayları “Beyânu’l-Me‘ânî ‘ala Hasebi Tertîbi’n-Nüzûl” adlı tefsirine aksettirmiştir. Molla Huveyş, bu üslupta tefsir yazan ilk kişi olduğunu belirtirken amacının da tekrara düşmemek, esbâb-ı nüzûl ve nesh gibi meselelerde ihtilafa mahal vermemek olduğunu
vurgulamıştır. Elinizdeki bu çalışmada Suriyeli âlim, hâkim ve müfessir Molla Huveyş’in hayatı, eserleri ve bilhassa “Beyânu’l-Me‘ânî ‘ala Hasebi Tertîbi’n-Nüzûl” adlı tefsiri bütünüyle ele alınıp âlimin Kur’ân’ı anlama ve yorumlama metodu titizlikle mercek altına alınmıştır.
Nüzul sıralı tefsir çalışmaları, Kur’ân-ı Kerîm’i bir siyer tekniğiyle ele alıp Hz. Muhammed’in sireti çerçevesinde yorumlamaya çalışan bir yöntemdir. Sûrelerin iniş sırası çeşitli klasik kaynaklarda nakledilmiş olsa da bu yöntemle yapılan tefsir çalışmalarına 20. yüzyılda başlanılmıştır. Tefsir tarihi yazarlarının eserlerinden anlaşılacağı üzere İzzet Derveze, “et-Tefsîru’l-Hadîs” adlı eseriyle kronolojik tefsir türünün ilk temsilcisi kabul ediliyordu. Daha sonra Muhammed Âbid el-Câbirî’nin telifi olan “Fehmu’l- Kur’âni’l-Hakîm” şöhret kazandı. Ayrıca bu alanda göz ardı edilmesine rağmen; önemli bir çalışmanın sahibi olan Suriyeli hâkim eş-Şeyh Abdulkadir Molla Huveyş’i de anmamız gerekir. O, 1936-1939 yılları arasında yazdığı eserini ancak 1962 yılında ilk kez ve az sayıda bastırabilmiş, eserinin devam eden baskıları da olmamıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere hak ettiği şöhrete kavuşamayan Suriye ve Irak’ın çeşitli beldelerinde yargıçlık görevleri yapmış olan Molla Huveyş, mesleğinde edindiği tecrübelerini ve yaşadığı olayları “Beyânu’l-Me‘ânî ‘ala Hasebi Tertîbi’n-Nüzûl” adlı tefsirine aksettirmiştir. Molla Huveyş, bu üslupta tefsir yazan ilk kişi olduğunu belirtirken amacının da tekrara düşmemek, esbâb-ı nüzûl ve nesh gibi meselelerde ihtilafa mahal vermemek olduğunu
vurgulamıştır. Elinizdeki bu çalışmada Suriyeli âlim, hâkim ve müfessir Molla Huveyş’in hayatı, eserleri ve bilhassa “Beyânu’l-Me‘ânî ‘ala Hasebi Tertîbi’n-Nüzûl” adlı tefsiri bütünüyle ele alınıp âlimin Kur’ân’ı anlama ve yorumlama metodu titizlikle mercek altına alınmıştır.