Kur’an’daki konular bizim yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız veya oluşan gelenek ve kabuller üzerinden değil Hz. Peygamber ve sahabilerin farklı muhataplarıyla yaşadıkları üzerinden nazil olmuştur. Konuları anlarken ve yorumlarken nüzul süreci temel alınmalıdır. Aksi takdirde naklettiğimiz gibi Medine’ye hicret, Akabe biatlarında nakipler belirlenmesi ve Medine sözleşmesi sürgünde hükümet, devlet kurmak ve toplumsal mutabakat sağlamak gibi o günü doğru yansıtmayan ancak günümüzdeki temennileri dillendiren çağdaş kavramlarla tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalar yaşanan süreçleri doğru anlatmadığı gibi yanlış düşüncelerin oluşmasına da sebep olmaktadır. Namaz, oruç, hac gibi ibadetlerde, kıblenin tahvili, gayrimüslimlerle evlilik, velâyet ve savaş gibi konular da tedrîcî olarak gündeme getirilmiş, uygulanmıştır. Günümüzde tartışılan birçok konuda aslında ancak bu yaklaşımla doğru çözüme kavuşturulabilir.
Kur’an’daki konular bizim yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız veya oluşan gelenek ve kabuller üzerinden değil Hz. Peygamber ve sahabilerin farklı muhataplarıyla yaşadıkları üzerinden nazil olmuştur. Konuları anlarken ve yorumlarken nüzul süreci temel alınmalıdır. Aksi takdirde naklettiğimiz gibi Medine’ye hicret, Akabe biatlarında nakipler belirlenmesi ve Medine sözleşmesi sürgünde hükümet, devlet kurmak ve toplumsal mutabakat sağlamak gibi o günü doğru yansıtmayan ancak günümüzdeki temennileri dillendiren çağdaş kavramlarla tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalar yaşanan süreçleri doğru anlatmadığı gibi yanlış düşüncelerin oluşmasına da sebep olmaktadır. Namaz, oruç, hac gibi ibadetlerde, kıblenin tahvili, gayrimüslimlerle evlilik, velâyet ve savaş gibi konular da tedrîcî olarak gündeme getirilmiş, uygulanmıştır. Günümüzde tartışılan birçok konuda aslında ancak bu yaklaşımla doğru çözüme kavuşturulabilir.