O İş Bende Deniz, Kum, Güneş ve Hayvanoğlu Hayvanlar

Stok Kodu:
9786055134945
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
268
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
325,00TL
243,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 29,79TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786055134945
1045438
O İş Bende
O İş Bende Deniz, Kum, Güneş ve Hayvanoğlu Hayvanlar
243.75

Dizüstü Edebiyat serisinin sevilen yazarı İstiklal Akarsu okuyucuyu bu defa dünyanın en acayip ortamına, iki yazlık sitenin birbiriyle olan destansı ve saçma sapan mücadelesinin ortasına götürüp bırakıyor.

- Hayırdır Ziya?

- O bize kapısını açmayan site var ya… İşte onun kapısına duvar öreceğim. Biz giremiyorsak onlar da giremeyecek o... Sitesine !

Ertesi gün malzemeler geldi. Yine kendi bira kotasının üstünde seyreden Ziya abi kumunu çimentosunu karıştırdı, duvarı örmeye başladı. Arada birasını bırakıp tuğlaları diziyor, bir yandan da kurumaması için harcı karıştırıyordu. Otuz, kırk kişi toplanmış duvar ören bir adamı izliyorduk. Çıt çıkmıyordu. Büyük site sakinleri de korkudan tir tir titriyorlardı. Geçmemize izin vermedikleri kapıdan artık kendileri de geçemeyecekti. Kapı duvar oluyordu.

Bir gariplik vardı çocukta, yürürken elini kolunu havaya kaldırıyordu. “Tiki mi var acaba” diye düşünürken, bu hareketleri, dövmelerini gösterebilmek için yaptığını anladım. Kolunun altındaki dövmeyi göstermek için elini ensesine atıyor, göbeğindekini göstermek için göbeğine küçük şaplaklar atıp dikkati oraya çekiyordu. Baldırındaki dövme için de atların sinekleri kovmak için yaptığı gibi bacaklarını titretiyordu. Bu son hareketi nasıl yaptığını anlamamıştım, dövmeyle ilgili evrimsel bir süreç geçirmişti galiba çocuk.

O İş Bende’de; Bir Alex Değilim, Olsa Dükkan Senin ve Olur Öyle kitaplarından tanıdığımız dünyanın bira kotalı ilk insanı Ziya abi ve Akbük canavarı Müslüm gibi karakterlerin yanında yenileriyle tanışacak, onların acayip huyları ve olaylarına hem gülecek, hem hayret edecek, her şey bittiğinde ise yazlık sahibi olmadığınıza şükredeceksiniz.

Dizüstü Edebiyat serisinin sevilen yazarı İstiklal Akarsu okuyucuyu bu defa dünyanın en acayip ortamına, iki yazlık sitenin birbiriyle olan destansı ve saçma sapan mücadelesinin ortasına götürüp bırakıyor.

- Hayırdır Ziya?

- O bize kapısını açmayan site var ya… İşte onun kapısına duvar öreceğim. Biz giremiyorsak onlar da giremeyecek o... Sitesine !

Ertesi gün malzemeler geldi. Yine kendi bira kotasının üstünde seyreden Ziya abi kumunu çimentosunu karıştırdı, duvarı örmeye başladı. Arada birasını bırakıp tuğlaları diziyor, bir yandan da kurumaması için harcı karıştırıyordu. Otuz, kırk kişi toplanmış duvar ören bir adamı izliyorduk. Çıt çıkmıyordu. Büyük site sakinleri de korkudan tir tir titriyorlardı. Geçmemize izin vermedikleri kapıdan artık kendileri de geçemeyecekti. Kapı duvar oluyordu.

Bir gariplik vardı çocukta, yürürken elini kolunu havaya kaldırıyordu. “Tiki mi var acaba” diye düşünürken, bu hareketleri, dövmelerini gösterebilmek için yaptığını anladım. Kolunun altındaki dövmeyi göstermek için elini ensesine atıyor, göbeğindekini göstermek için göbeğine küçük şaplaklar atıp dikkati oraya çekiyordu. Baldırındaki dövme için de atların sinekleri kovmak için yaptığı gibi bacaklarını titretiyordu. Bu son hareketi nasıl yaptığını anlamamıştım, dövmeyle ilgili evrimsel bir süreç geçirmişti galiba çocuk.

O İş Bende’de; Bir Alex Değilim, Olsa Dükkan Senin ve Olur Öyle kitaplarından tanıdığımız dünyanın bira kotalı ilk insanı Ziya abi ve Akbük canavarı Müslüm gibi karakterlerin yanında yenileriyle tanışacak, onların acayip huyları ve olaylarına hem gülecek, hem hayret edecek, her şey bittiğinde ise yazlık sahibi olmadığınıza şükredeceksiniz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat