Bu eser, "O Zamanlar" (1920-1923) adını taşıyan yazılarıyla, Türk milletinin en kritik dönemlerinden birini derinlemesine ele alıyor. Türk milletinin karşılaştığı en büyük felaketin ve bu felaketten doğan eşsiz bir dirilişin yazıya döküldüğü bu kitapta, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı'nın getirdiği duygusal fırtınaları deneyimleyeceksiniz. Yazar, o dönemlerin sadece ölümle değil, aynı zamanda hayatta kalmakla da ilgili olduğuna vurgu yapıyor. Zamanın kendini ve sonraki nesilleri kurtardığını, her bireyin içindeki kutsallığı ortaya çıkardığını aktarıyor. O günler, sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir milletin ruhunu yakan bir ateştir.
Bu yazılar, o zamanların içinde yaşamayı ve hissetmeyi mümkün kılan bir şükranla toplandı. Sözler, bazen öfkenin, bazen çaresizliğin dışa vurumu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak yazar, bu duyguların sadece o döneme ait olduğunu ve bu nedenle değiştirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Dostluk ve düşmanlık kavramlarına dair derin tespitleriyle, yazar, bir milletin duygu derinliğini ve evrenselliğini ortaya koyuyor. O dönemin yazılmamış anılarına da değinen bu eser, ruhun gövdesinde dolaşan, zamanla kıymetlenen anılarla doludur. "O Zamanlar", bir milletin geçmişinde yan yana duran öfke ve sevginin, çaresizlik ve direnişin, hüznün ve zaferin hikayesidir. Bu kitap, sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir milletin yüreğinde yanıp sönen ateşin öyküsüdür.
Bu eser, "O Zamanlar" (1920-1923) adını taşıyan yazılarıyla, Türk milletinin en kritik dönemlerinden birini derinlemesine ele alıyor. Türk milletinin karşılaştığı en büyük felaketin ve bu felaketten doğan eşsiz bir dirilişin yazıya döküldüğü bu kitapta, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı'nın getirdiği duygusal fırtınaları deneyimleyeceksiniz. Yazar, o dönemlerin sadece ölümle değil, aynı zamanda hayatta kalmakla da ilgili olduğuna vurgu yapıyor. Zamanın kendini ve sonraki nesilleri kurtardığını, her bireyin içindeki kutsallığı ortaya çıkardığını aktarıyor. O günler, sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir milletin ruhunu yakan bir ateştir.
Bu yazılar, o zamanların içinde yaşamayı ve hissetmeyi mümkün kılan bir şükranla toplandı. Sözler, bazen öfkenin, bazen çaresizliğin dışa vurumu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak yazar, bu duyguların sadece o döneme ait olduğunu ve bu nedenle değiştirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Dostluk ve düşmanlık kavramlarına dair derin tespitleriyle, yazar, bir milletin duygu derinliğini ve evrenselliğini ortaya koyuyor. O dönemin yazılmamış anılarına da değinen bu eser, ruhun gövdesinde dolaşan, zamanla kıymetlenen anılarla doludur. "O Zamanlar", bir milletin geçmişinde yan yana duran öfke ve sevginin, çaresizlik ve direnişin, hüznün ve zaferin hikayesidir. Bu kitap, sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir milletin yüreğinde yanıp sönen ateşin öyküsüdür.