Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla

Stok Kodu:
9789944680301
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
63
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%32 indirimli
75,00TL
51,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 6,23TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789944680301
1267537
Öğretmen
Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla
51.00

Bu kitapta ağırlıklı olarak öğretmenlik mesleği ve bilincini; eğitim ve dayandığı ideolojiyi; eğitim kurumlarıyla devlet ve egemen sınıf ilişkisini; eğitim felsefesi ve eğitici yetiştirilmesini ele alan felsefeci Atalay Girgin ilk bakışta hayli sert diye algılanılacak bir yargıda bulunuyor. Kitabın adını oluşturan bu yargı, biraz daha yakından bakınca geçerliliği olan bir saptama gibi görünüyor. Kitabın bir yazısında da geçtiği gibi umarım bu çalışma birkaç tuğlanın duvardan kopmasına neden olur. Kitaptaki analizlere kaynaklık eden felsefeyle ele alış benimsendiğinde bu dileğimizin gerçekleşmemesi için bir neden kalmayacaktır. Yazara göre, konuları felsefeyle ele alış kişiyi başka bir düzeye taşıyacaktır. Yazarın ifadesiyle felsefeci, felsefenin neliği gereği ve ona uygun olarak, her şeyi, kendisine özgürce konu edinebilen, sorup, sorgulayabilen, düşünmesini, herhangi bir sınırlamaya ya da icazete tabii tutmadan tutarlı bir biçimde düşünce kılan, yani söyleme ve eyleme dönüştürebilen insandır. Hangi meslek olursa olsun önemli olan kişinin yetiştiği koşulların ve çağın ürünü olduğunun farkına varabilmesidir. Eğitimin kişiye kazandırması gereken de farkındalık olsa gerek. Eğitim ve öğretimi birbirinden ayıramayıp bunun da ömür boyu devam ettiğini bildiğimize göre bu kitabı sadece meslekten olanlara yönelik bir çalışma gibi göremeyiz. Bilgi ve öğrenmek kavramları, dinlemek ve konuşmak eylemleri üzerine düşünen her kesin ilgiyle okuyacağını umuyorum.

Bu kitapta ağırlıklı olarak öğretmenlik mesleği ve bilincini; eğitim ve dayandığı ideolojiyi; eğitim kurumlarıyla devlet ve egemen sınıf ilişkisini; eğitim felsefesi ve eğitici yetiştirilmesini ele alan felsefeci Atalay Girgin ilk bakışta hayli sert diye algılanılacak bir yargıda bulunuyor. Kitabın adını oluşturan bu yargı, biraz daha yakından bakınca geçerliliği olan bir saptama gibi görünüyor. Kitabın bir yazısında da geçtiği gibi umarım bu çalışma birkaç tuğlanın duvardan kopmasına neden olur. Kitaptaki analizlere kaynaklık eden felsefeyle ele alış benimsendiğinde bu dileğimizin gerçekleşmemesi için bir neden kalmayacaktır. Yazara göre, konuları felsefeyle ele alış kişiyi başka bir düzeye taşıyacaktır. Yazarın ifadesiyle felsefeci, felsefenin neliği gereği ve ona uygun olarak, her şeyi, kendisine özgürce konu edinebilen, sorup, sorgulayabilen, düşünmesini, herhangi bir sınırlamaya ya da icazete tabii tutmadan tutarlı bir biçimde düşünce kılan, yani söyleme ve eyleme dönüştürebilen insandır. Hangi meslek olursa olsun önemli olan kişinin yetiştiği koşulların ve çağın ürünü olduğunun farkına varabilmesidir. Eğitimin kişiye kazandırması gereken de farkındalık olsa gerek. Eğitim ve öğretimi birbirinden ayıramayıp bunun da ömür boyu devam ettiğini bildiğimize göre bu kitabı sadece meslekten olanlara yönelik bir çalışma gibi göremeyiz. Bilgi ve öğrenmek kavramları, dinlemek ve konuşmak eylemleri üzerine düşünen her kesin ilgiyle okuyacağını umuyorum.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat