Olcas Süleymanov'un şiirleri, Kazakistan topraklarının kültürel mirasını zarif bir dille terennüm ediyor. Göçebe ruhun aşkınlığı ile tarihî izlerin derinliği modern dünyanın yankılarıyla birleşerek okuru zamandan ve mekândan alıkoyuyor. Bu eserde, bir göçebenin ruhundan süzülmüş ezgileri, aşkın dile dökülen kudretini ve Olcas Süleymanov'un özgün imgelerini bulacaksınız.
Dombıra, çığlık salar; bu kara turna
Tepinir, çırpınır, boyun uzatır
Sanki bozkır kızları her gün, her akşam
Ateş etrafında dans edip yanar
Yan dombıra, yan, kül ol!
Bırak duysun el
Koyun damarından sağlamdır bu tel!
Olcas Süleymanov'un şiirleri, Kazakistan topraklarının kültürel mirasını zarif bir dille terennüm ediyor. Göçebe ruhun aşkınlığı ile tarihî izlerin derinliği modern dünyanın yankılarıyla birleşerek okuru zamandan ve mekândan alıkoyuyor. Bu eserde, bir göçebenin ruhundan süzülmüş ezgileri, aşkın dile dökülen kudretini ve Olcas Süleymanov'un özgün imgelerini bulacaksınız.
Dombıra, çığlık salar; bu kara turna
Tepinir, çırpınır, boyun uzatır
Sanki bozkır kızları her gün, her akşam
Ateş etrafında dans edip yanar
Yan dombıra, yan, kül ol!
Bırak duysun el
Koyun damarından sağlamdır bu tel!