O kıza...
Senin için dört yıl boyunca her saniye kendimle cebelleştim. Sadece seni görebilmek için dışarı çıkar oldum. Her baktığım yerde seni gördüğümü, her Allah'ın günü senin sesini duymak için yataktan heyecan ile kalktığımı fark ettim. Sen yakınımda olsan bile seni özlediğimi, yanından ayrılmak istemediğimi anladım. Ben bu yola “OLMAYACAK BİR HAYAL” olarak başladım, umutlarımın bir köşesinde bunu da hesaba kattım. Ben dört yıl boyunca seni yaşadım, seni tanıdım. Senin başını omzuma yaslayıp saçını okşamayı ve seni sevdiğimi söylemeyi diledim.
Fakat olmadı işte. Birçok şey yaptım, birçok kez rezil oldum, kendimi sakladım, senin için şiirler yazdım. O da yetmedi, sana bir kitap yazıyorum. Sen belki bilmek istemezsin ama beni bırakıp gittiğin zamanlarda başladım bu kitaba. Belki yaşadıklarım kolay kolay kimsenin yaşayıp benim kadar iyi bir şekilde atlatamayacağı olaylar olabilir ama kimse de ilham almayacak değil.
Ben sevdiğim için her şeyi yaptım. Aldığım hiçbir kötü cevapta yılmadım, vazgeçmedim. Hayatım zehir oldu ama zehirle de yaşamayı öğrendim. Sensizliğin insanı deli ettiğini, bir süre sonra hep seni düşündürdüğünü ve asla unutturmadığını öğrendim. Fakat bunca yaşananlardan sonra ben kime değer verileceğini öğrendim. İnsanların bence en çok problem yaşadığı yer bu: değer vermek. Bir kişiye haddinden fazla değer vereceksen sonuçlarına katlanabil
Umut Et!
Çabala!
Vazgeçme!
melisin. Bunun için bundan sonra değer verirken iki kere düşüneceğim. Bu kitapta da aşılamak istediğim üç şey var:
Umut Et!
Çabala!
Vazgeçme!..
O kıza...
Senin için dört yıl boyunca her saniye kendimle cebelleştim. Sadece seni görebilmek için dışarı çıkar oldum. Her baktığım yerde seni gördüğümü, her Allah'ın günü senin sesini duymak için yataktan heyecan ile kalktığımı fark ettim. Sen yakınımda olsan bile seni özlediğimi, yanından ayrılmak istemediğimi anladım. Ben bu yola “OLMAYACAK BİR HAYAL” olarak başladım, umutlarımın bir köşesinde bunu da hesaba kattım. Ben dört yıl boyunca seni yaşadım, seni tanıdım. Senin başını omzuma yaslayıp saçını okşamayı ve seni sevdiğimi söylemeyi diledim.
Fakat olmadı işte. Birçok şey yaptım, birçok kez rezil oldum, kendimi sakladım, senin için şiirler yazdım. O da yetmedi, sana bir kitap yazıyorum. Sen belki bilmek istemezsin ama beni bırakıp gittiğin zamanlarda başladım bu kitaba. Belki yaşadıklarım kolay kolay kimsenin yaşayıp benim kadar iyi bir şekilde atlatamayacağı olaylar olabilir ama kimse de ilham almayacak değil.
Ben sevdiğim için her şeyi yaptım. Aldığım hiçbir kötü cevapta yılmadım, vazgeçmedim. Hayatım zehir oldu ama zehirle de yaşamayı öğrendim. Sensizliğin insanı deli ettiğini, bir süre sonra hep seni düşündürdüğünü ve asla unutturmadığını öğrendim. Fakat bunca yaşananlardan sonra ben kime değer verileceğini öğrendim. İnsanların bence en çok problem yaşadığı yer bu: değer vermek. Bir kişiye haddinden fazla değer vereceksen sonuçlarına katlanabil
Umut Et!
Çabala!
Vazgeçme!
melisin. Bunun için bundan sonra değer verirken iki kere düşüneceğim. Bu kitapta da aşılamak istediğim üç şey var:
Umut Et!
Çabala!
Vazgeçme!..