"Biz diriler hep ölümü ebedi bir uyku olarak düşünürüz. Bizce ölüler; ebediyen uyuyup istirahata çekiliyor. Fakat derler ki ölüler diyarında uyku denilen bir şey yoktur. Onlar uykunun ne demek olduğunu bile bilmezler. Diriler; ölüler diyarına geldiklerinde uykuyu unuturlar. Kendi aralarında bunu hatırlamaya çalışırlar ama akıllarına gelmez. Çünkü unutturulmuştur onlara."
Ölülerin Sohbeti tarihçi-yazar İbrahim Halil ER'in çeşitli zamanlarda yazmış olduğu öykülerden oluşuyor.Yazar bizi bu öykülerde zaman zaman bir pazar yerinde gezdirirken,bazen de günümüzde yaşadığımız sosyal problemleri ele alıyor.Bazen gülerek bazen hüzünlenerek okuyacağınız bir öykü kitabı elinizde tuttuğunuz.Hoca bize öykü anlatmıyor aslında hayatı anlatıyor...
"Biz diriler hep ölümü ebedi bir uyku olarak düşünürüz. Bizce ölüler; ebediyen uyuyup istirahata çekiliyor. Fakat derler ki ölüler diyarında uyku denilen bir şey yoktur. Onlar uykunun ne demek olduğunu bile bilmezler. Diriler; ölüler diyarına geldiklerinde uykuyu unuturlar. Kendi aralarında bunu hatırlamaya çalışırlar ama akıllarına gelmez. Çünkü unutturulmuştur onlara."
Ölülerin Sohbeti tarihçi-yazar İbrahim Halil ER'in çeşitli zamanlarda yazmış olduğu öykülerden oluşuyor.Yazar bizi bu öykülerde zaman zaman bir pazar yerinde gezdirirken,bazen de günümüzde yaşadığımız sosyal problemleri ele alıyor.Bazen gülerek bazen hüzünlenerek okuyacağınız bir öykü kitabı elinizde tuttuğunuz.Hoca bize öykü anlatmıyor aslında hayatı anlatıyor...