On İki Sandalye, Sovyet Edebiyatı’nı mizah, taşlama ve ironi unsuruyla tanıştıran İlya İlf ve Yevgeni Petrov’un beraber yazdıkları ilk roman.
Eski bir soylu olan Vorobyaninov, kayınvalidesinin ölüm döşeğinde açıkladığı sırrın ardından sandalyelere saklanmış elmasların peşine düşer. Hazine avcılığında bir de ortağı vardır: Ostap Bender. İkili, elmasların peşinde Sovyet şehirlerini dolaşırken, yeni toplumun panoraması okurun önüne boylu boyunca serilir. Sovyet bürokratları, mülksüzleştirilmiş sınıflar, başkent ve taşrada yaşanan değişimin mizahi tasviri, On İki Sandalye’yi Rus toplumunun 1920’lerin sonundaki görünümüne dair çarpıcı bir anlatıya dönüştürür. İlf ve Petrov, On İki Sandalye’de Rus toplumunun kolektif hafızasına kazınacak olan Ostap Bender tiplemesini ilk kez sahneye çıkartırlar.
“İlf ve Petrov, Sovyetler Birliği’nin parmakla sayılabilecek kadar az ve başarılı taşlama yazarları arasındalardı.”
Chris Berg
On İki Sandalye, Sovyet Edebiyatı’nı mizah, taşlama ve ironi unsuruyla tanıştıran İlya İlf ve Yevgeni Petrov’un beraber yazdıkları ilk roman.
Eski bir soylu olan Vorobyaninov, kayınvalidesinin ölüm döşeğinde açıkladığı sırrın ardından sandalyelere saklanmış elmasların peşine düşer. Hazine avcılığında bir de ortağı vardır: Ostap Bender. İkili, elmasların peşinde Sovyet şehirlerini dolaşırken, yeni toplumun panoraması okurun önüne boylu boyunca serilir. Sovyet bürokratları, mülksüzleştirilmiş sınıflar, başkent ve taşrada yaşanan değişimin mizahi tasviri, On İki Sandalye’yi Rus toplumunun 1920’lerin sonundaki görünümüne dair çarpıcı bir anlatıya dönüştürür. İlf ve Petrov, On İki Sandalye’de Rus toplumunun kolektif hafızasına kazınacak olan Ostap Bender tiplemesini ilk kez sahneye çıkartırlar.
“İlf ve Petrov, Sovyetler Birliği’nin parmakla sayılabilecek kadar az ve başarılı taşlama yazarları arasındalardı.”
Chris Berg