Orada Bir Musıki Var Uzakta... 16. Yüzyıl İstanbul'unda Osmanlı / Türk Musıkisi Geleneğinin Oluşumu

Stok Kodu:
9789750846502
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2021-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
220,00TL
154,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 18,82TL
9789750846502
839030
Orada Bir Musıki Var Uzakta...
Orada Bir Musıki Var Uzakta... 16. Yüzyıl İstanbul'unda Osmanlı / Türk Musıkisi Geleneğinin Oluşumu
154.00

Cem Behar Orada bir musıki var uzakta...’da Osmanlı/Türk musıkisinin on altıncı yüzyılda yaşadığı değişimin arkeolojisini yaparak, yeni siyasî, sosyal ve ekonomik koşulların imparatorluk başkenti İstanbul’da nasıl bir “tarz-ı Osmânî” musıkinin oluşmasına zemin hazırladığının izini sürüyor.

Kahvehanelerin açılmasıyla musıkinin Saray’dan halka inmesi, avâm/havass karşıtlığı, icraya yönelik Acem etkisi gibi olguları, güfte mecmuaları ve o döneme ilişkin (on altıncı yüzyılın ikinci yarısı) elimizdeki tek görsel kaynak olan bir minyatürün tasvirinden yola çıkarak inceleyen Cem Behar, musıki tarihimizde silinmez bir iz bırakıyor.

“Bugün bildiğimiz şekliyle geleneksel Osmanlı/Türk musıkisi esas itibarıyla ve kabaca bir tarihlendirmeyle ancak on altıncı yüzyılın ikinci yarısından itibaren oluşmaya başlar. Dolayısıyla da on altıncı yüzyılın ikinci yarısı ve on yedinci yüzyılın başları musıki geleneğimizde önemli bir eşik, bir kırılma noktası teşkil eder. Bugün bildiğimiz ve geriye doğru baktıkça tanıyıp teşhis edebildiğimiz Osmanlı/Türk musıki geleneğini hem yerleşik müzikal formlarıyla hem de teknik açıdan makam ve usûl anlayışıyla, kullanılan çalgılarla ve en önemlisi elimizdeki repertuardaki eserlerle ve bunların bestecileriyle anlamlı bir biçimde on altıncı yüzyılın ikinci yarısından öncesine götürmenin pek imkânı yoktur.”

Cem Behar Orada bir musıki var uzakta...’da Osmanlı/Türk musıkisinin on altıncı yüzyılda yaşadığı değişimin arkeolojisini yaparak, yeni siyasî, sosyal ve ekonomik koşulların imparatorluk başkenti İstanbul’da nasıl bir “tarz-ı Osmânî” musıkinin oluşmasına zemin hazırladığının izini sürüyor.

Kahvehanelerin açılmasıyla musıkinin Saray’dan halka inmesi, avâm/havass karşıtlığı, icraya yönelik Acem etkisi gibi olguları, güfte mecmuaları ve o döneme ilişkin (on altıncı yüzyılın ikinci yarısı) elimizdeki tek görsel kaynak olan bir minyatürün tasvirinden yola çıkarak inceleyen Cem Behar, musıki tarihimizde silinmez bir iz bırakıyor.

“Bugün bildiğimiz şekliyle geleneksel Osmanlı/Türk musıkisi esas itibarıyla ve kabaca bir tarihlendirmeyle ancak on altıncı yüzyılın ikinci yarısından itibaren oluşmaya başlar. Dolayısıyla da on altıncı yüzyılın ikinci yarısı ve on yedinci yüzyılın başları musıki geleneğimizde önemli bir eşik, bir kırılma noktası teşkil eder. Bugün bildiğimiz ve geriye doğru baktıkça tanıyıp teşhis edebildiğimiz Osmanlı/Türk musıki geleneğini hem yerleşik müzikal formlarıyla hem de teknik açıdan makam ve usûl anlayışıyla, kullanılan çalgılarla ve en önemlisi elimizdeki repertuardaki eserlerle ve bunların bestecileriyle anlamlı bir biçimde on altıncı yüzyılın ikinci yarısından öncesine götürmenin pek imkânı yoktur.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat