Orta Çağ Avrupa Tarihi, dördüncü yüzyıldan on dördüncü yüzyıla uzanan zaman dilimini tek ciltte anlatabilen bir çalışma olarak hâlen takdir görmektedir. Orta Çağ çalışmaları alanında yürütülen araştırmalarla bu döneme ilişkin bilgiler genişlese de Davis’in sade anlatımı, dengeli hükümleri ve açık savları, emsalsiz bir giriş kitabını meydana getirmektedir. Davis’in bu çalışması, her bölümün sonuna konan okuma önerileriyle yol gösterici bir rol üstlenmektedir.
Modernist bir perspektif ile kaleme alınmış bu çalışma, Avrupa tarihindeki dönüm noktalarına temas eder. Papalığa, manastır sistemine ve kilise ile krallıklar arası ilişkilere dair ufuk açıcı anlatımıyla Avrupa tarihinin geçtiği evreleri gözler önüne serer. Öte yandan Avrupa sadece kilise ve krallıklardan ibaret değildir. Avrupa kavramının şekillenmesinde komşu uygarlıklarla gerçekleşen temaslar da belirleyicidir. Bu tarihsel olgunun farkında olan Davis, Vikinglere ve İslâmiyet’e ayrı bölümlerde yer vermektedir.
Orta Çağ Avrupa Tarihi, dördüncü yüzyıldan on dördüncü yüzyıla uzanan zaman dilimini tek ciltte anlatabilen bir çalışma olarak hâlen takdir görmektedir. Orta Çağ çalışmaları alanında yürütülen araştırmalarla bu döneme ilişkin bilgiler genişlese de Davis’in sade anlatımı, dengeli hükümleri ve açık savları, emsalsiz bir giriş kitabını meydana getirmektedir. Davis’in bu çalışması, her bölümün sonuna konan okuma önerileriyle yol gösterici bir rol üstlenmektedir.
Modernist bir perspektif ile kaleme alınmış bu çalışma, Avrupa tarihindeki dönüm noktalarına temas eder. Papalığa, manastır sistemine ve kilise ile krallıklar arası ilişkilere dair ufuk açıcı anlatımıyla Avrupa tarihinin geçtiği evreleri gözler önüne serer. Öte yandan Avrupa sadece kilise ve krallıklardan ibaret değildir. Avrupa kavramının şekillenmesinde komşu uygarlıklarla gerçekleşen temaslar da belirleyicidir. Bu tarihsel olgunun farkında olan Davis, Vikinglere ve İslâmiyet’e ayrı bölümlerde yer vermektedir.