1240 yılında gerçekleşen Babaî hareketinin yöneticisi olan Dede Garkın Osmanlı siyasî propagandası neticesinde, Safevî ile örtüştürülmüştür. Bu bakımdan da bir Türkmen Şeyhi Dede Garkın'ın anlaşılmasının önündeki engellerin aşılması için söylem analizi yapmak ve yeni bir yöntem uygulamak gerekmektedir. Bunun başlangıç düzeyinde bile anlaşılmamasının önündeki engel içerden görmemekle ilgilidir. Sünnî-Şîî ya da Sünnî-Kızılbaş ikili işaretiyle oluşan ayrım kendinden önceki bütün kavramsal alanı yok ederek, Dede Garkın'ın görülmesine engel olmaktadır. Bu zihinsel yıkım diğer bütün kavramların içeriklerini, sınırlarını ve tanımlarını ortadan kaldırmış ve bir yokluk alanı oluşturmuştur. Artık zihinler bütün tarihî ve sosyal olayları, bu iki kavram üzerinden anlamakta ve yaptıkları değerlendirmeleri de bu kıskaçtan kurtaramamaktadır.
Bu kitap da zikredilen endişelerden yola çıkılarak Dede Garkın'ın daha doğru anlaşılması amacıyla farklı iki zamanda düzenlenen toplantılarda sunulan makalelerin bir kısmından oluşmaktadır. Bu toplantılar, Alevî Dedeleri, talibleri ve akademisyenlerden oluşan Suriye, Irak ve İran'dan katılan davetlilerle gerçekleştirilmiştir.
1240 yılında gerçekleşen Babaî hareketinin yöneticisi olan Dede Garkın Osmanlı siyasî propagandası neticesinde, Safevî ile örtüştürülmüştür. Bu bakımdan da bir Türkmen Şeyhi Dede Garkın'ın anlaşılmasının önündeki engellerin aşılması için söylem analizi yapmak ve yeni bir yöntem uygulamak gerekmektedir. Bunun başlangıç düzeyinde bile anlaşılmamasının önündeki engel içerden görmemekle ilgilidir. Sünnî-Şîî ya da Sünnî-Kızılbaş ikili işaretiyle oluşan ayrım kendinden önceki bütün kavramsal alanı yok ederek, Dede Garkın'ın görülmesine engel olmaktadır. Bu zihinsel yıkım diğer bütün kavramların içeriklerini, sınırlarını ve tanımlarını ortadan kaldırmış ve bir yokluk alanı oluşturmuştur. Artık zihinler bütün tarihî ve sosyal olayları, bu iki kavram üzerinden anlamakta ve yaptıkları değerlendirmeleri de bu kıskaçtan kurtaramamaktadır.
Bu kitap da zikredilen endişelerden yola çıkılarak Dede Garkın'ın daha doğru anlaşılması amacıyla farklı iki zamanda düzenlenen toplantılarda sunulan makalelerin bir kısmından oluşmaktadır. Bu toplantılar, Alevî Dedeleri, talibleri ve akademisyenlerden oluşan Suriye, Irak ve İran'dan katılan davetlilerle gerçekleştirilmiştir.