Ortaçağ Avrupa Tarihi Üzerine Kavramlar ve Olgular

Stok Kodu:
9786257587617
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
211
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%24 indirimli
138,00TL
104,88TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,82TL
Temin süresi 2 gündür.
9786257587617
935701
Ortaçağ Avrupa Tarihi Üzerine
Ortaçağ Avrupa Tarihi Üzerine Kavramlar ve Olgular
104.88

Fatih Durgun, Ortaçağ tarihindeki bazı kavram ve olgular üzerinden Avrupa tarihinin klişelerini sorguluyor. Ortaçağ, Batı literatüründe bile uzunca bir süre “Karanlık” olarak tasvir edildi. Ancak son dönemde Ortaçağ’ın özgün yönleri, kavram ve olguları artık geçmişin yabancı bir ülke olduğu metaforunun öğreticiliğiyle, anakronizm tehlikesine düşmeden, sarih bir dille yeniden tanımlanmaya çalışılıyor ve bu çaba Ortaçağ’a bakışımıza yeni imkânlar sunuyor. Fatih Durgun, okuyucuyu bu yeni imkânlar üzerinde düşünmeye davet ediyor:
• Rönesans’tan itibaren Batı literatüründe Ortaçağ kavramının olumsuz anlamıyla ve “Karanlık” metaforuyla yerleşik hale gelmesi
• Tarihin profesyonelleşmesiyle birlikte 19. yüzyılda Ortaçağ Tarihi disiplininin doğuşu • Geç Ortaçağ kavramının doğuşu ve kullanımıyla ilgili sorunlar
• Ortaçağ siyaset düşüncesinde krallık otoritesinin sınırları üzerine olan tartışmaların teorik ve pratik yansımaları
• Feodalizmin Geç Ortaçağ İngilteresi’nde Bastard Feudalism olarak kavramsallaştırılan bir hüviyete bürünmesi
• İslam alimlerinden etkilendiği bilinen İngiliz din adamı ve düşünür Robert Grosseteste’nin Aristotelesçiliğin din açısından sakıncalı bulduğu etkilerine karşı gelenekçiliği tahkim etme çabası • Ortaçağ Avrupa Tarih eserlerinde retorik sorunu
• Kathar sapkınlığına karşı 1209-1229 yılları arasında gerçekleştirilen Haçlı Seferi’nin nedenleri

Fatih Durgun, Ortaçağ tarihindeki bazı kavram ve olgular üzerinden Avrupa tarihinin klişelerini sorguluyor. Ortaçağ, Batı literatüründe bile uzunca bir süre “Karanlık” olarak tasvir edildi. Ancak son dönemde Ortaçağ’ın özgün yönleri, kavram ve olguları artık geçmişin yabancı bir ülke olduğu metaforunun öğreticiliğiyle, anakronizm tehlikesine düşmeden, sarih bir dille yeniden tanımlanmaya çalışılıyor ve bu çaba Ortaçağ’a bakışımıza yeni imkânlar sunuyor. Fatih Durgun, okuyucuyu bu yeni imkânlar üzerinde düşünmeye davet ediyor:
• Rönesans’tan itibaren Batı literatüründe Ortaçağ kavramının olumsuz anlamıyla ve “Karanlık” metaforuyla yerleşik hale gelmesi
• Tarihin profesyonelleşmesiyle birlikte 19. yüzyılda Ortaçağ Tarihi disiplininin doğuşu • Geç Ortaçağ kavramının doğuşu ve kullanımıyla ilgili sorunlar
• Ortaçağ siyaset düşüncesinde krallık otoritesinin sınırları üzerine olan tartışmaların teorik ve pratik yansımaları
• Feodalizmin Geç Ortaçağ İngilteresi’nde Bastard Feudalism olarak kavramsallaştırılan bir hüviyete bürünmesi
• İslam alimlerinden etkilendiği bilinen İngiliz din adamı ve düşünür Robert Grosseteste’nin Aristotelesçiliğin din açısından sakıncalı bulduğu etkilerine karşı gelenekçiliği tahkim etme çabası • Ortaçağ Avrupa Tarih eserlerinde retorik sorunu
• Kathar sapkınlığına karşı 1209-1229 yılları arasında gerçekleştirilen Haçlı Seferi’nin nedenleri

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat