Tarih boyunca Türkçenin yazımında çeşitli alfabelerin kullanıldığı bilinmektedir ve Ermeni alfabesi de bunlardan biridir. Ermeni alfabesinin Türkçe için kullanımı 14. yüzyıldan itibaren takip edilebilmektedir. Bugüne değin Ermeni harfli Türkçe metinler üzerine pek çok inceleme yapılmış olmakla birlikte bu metinlere çeviri temelli herhangi bir yaklaşımda bulunulmamış olması bu çalışmanın itici unsuru olmuştur. “Osmanlı Çeviri Geleneğinde Ermeni Çevirmenler ve Çeviri Sorunları” başlıklı bu çalışmada, Ermeni harfli Türkçe metinlerin çeviribilimdeki yerinin Türk dilinin tarihi süreçleri de dikkate alınarak ortaya konulması amaçlanmıştır. Ermeni harfli Türkçenin hem telif hem de çeviri eserlerde kullanılması ayrıca hem dil içi hem de dillerarası çeviri bağlamında işlerlik kazanmış olması çalışmamızın odak noktasını oluşturmakla birlikte Osmanlı Devleti’nde çevirmen olarak görev yapmış Ermenilere ve onların çalışmalarına dair bütünsel bir bakış açısı sunulması da amaçlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde görev yapmış Ermeni çevirmenler ve önemleri belirlenirken Ermeni harfli Türkçe metinlere çeviri odaklı bir bakış açısı geliştirilmiştir. Bu noktada Osmanlı Devleti’ne özgü bu kullanımın bugüne değin tanımlanmamış olmasının Batı kaynaklı bakış açılarının bir sonucu olduğu kanaatine varılmış; dünya genelindeki kullanımlarla benzerlikleri bulunmasına karşın Osmanlı Devleti’ndeki yapının farklı olduğu detaylandırılarak vurgulanmıştır. Seçilen dil içi ya da dillerarası metinler, kaynak metinlerle çeviri stratejileri bakımından karşılaştırılarak Ermeni harfli Türkçenin çeviri amaçlı kullanımına dair genel bir tablo oluşturulmaya çalışılmıştır.
Tarih boyunca Türkçenin yazımında çeşitli alfabelerin kullanıldığı bilinmektedir ve Ermeni alfabesi de bunlardan biridir. Ermeni alfabesinin Türkçe için kullanımı 14. yüzyıldan itibaren takip edilebilmektedir. Bugüne değin Ermeni harfli Türkçe metinler üzerine pek çok inceleme yapılmış olmakla birlikte bu metinlere çeviri temelli herhangi bir yaklaşımda bulunulmamış olması bu çalışmanın itici unsuru olmuştur. “Osmanlı Çeviri Geleneğinde Ermeni Çevirmenler ve Çeviri Sorunları” başlıklı bu çalışmada, Ermeni harfli Türkçe metinlerin çeviribilimdeki yerinin Türk dilinin tarihi süreçleri de dikkate alınarak ortaya konulması amaçlanmıştır. Ermeni harfli Türkçenin hem telif hem de çeviri eserlerde kullanılması ayrıca hem dil içi hem de dillerarası çeviri bağlamında işlerlik kazanmış olması çalışmamızın odak noktasını oluşturmakla birlikte Osmanlı Devleti’nde çevirmen olarak görev yapmış Ermenilere ve onların çalışmalarına dair bütünsel bir bakış açısı sunulması da amaçlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde görev yapmış Ermeni çevirmenler ve önemleri belirlenirken Ermeni harfli Türkçe metinlere çeviri odaklı bir bakış açısı geliştirilmiştir. Bu noktada Osmanlı Devleti’ne özgü bu kullanımın bugüne değin tanımlanmamış olmasının Batı kaynaklı bakış açılarının bir sonucu olduğu kanaatine varılmış; dünya genelindeki kullanımlarla benzerlikleri bulunmasına karşın Osmanlı Devleti’ndeki yapının farklı olduğu detaylandırılarak vurgulanmıştır. Seçilen dil içi ya da dillerarası metinler, kaynak metinlerle çeviri stratejileri bakımından karşılaştırılarak Ermeni harfli Türkçenin çeviri amaçlı kullanımına dair genel bir tablo oluşturulmaya çalışılmıştır.