Bu öğretici kitap, Müslüman dünyadaki misyonerlik geleneğini sürdüren bir yazarın elinden çıkmıştır. Yazar, Basra Körfezi'nde geçirdiği on yıl boyunca Rahip James Cantine ile misyonerlik faaliyetlerinde hizmette bulunmuştur. Bugün, Arabistan Misyonu adı altında toplanan bu grup, Tanrı'nın iradesini bekleyerek ve Efendi'ye olan sadakatleriyle görevlerini yerine getirmek için Arabistan’da Hristiyanlığı yaymaya çalışmaktadır. 1888-1898 arasında on yıllık süreç, yalnızca sessiz bir hizmetle geçmemiş, aynı zamanda fırsatları değerlendirme ve bir iz bırakma amacı taşımıştır. Kitap, "İslam'ın Beşiği Arabistan" konusundaki kapsamlı araştırmasıyla bu çabaların sonucudur. Yazar, konusunu derinlemesine bilen biridir. Farklı dillerdeki kaynaklara hakimdir ve Arap literatürüne de aşinadır.
Yazar, İslam'ı misyoner Hristiyan perspektifinden ele alıyor olsa da, bu yaklaşımının tarafsız veya bilimsel olmadığı anlamına gelmez. O, dinleri karşılaştırmalı bir şekilde incelemekte ve Hristiyanlığın doğru olduğuna dair kendi kanaatini sunmaktadır. Ancak, bu onun değerlendirmelerinin yanlış veya taraflı olduğu anlamına gelmez. Yazar, İngiliz otoritesinin Arabistan'daki yayılımını memnuniyetle karşılamaktadır ve bu tutumu ancak bölgenin koşullarını bizzat deneyimlemiş biri tarafından anlaşılabilir. Bu kitap, okuyucuya yeni bir bakış açısı kazandıracak, bilgisini derinleştirecek ve düşündürecek bir eserdir.
Bu öğretici kitap, Müslüman dünyadaki misyonerlik geleneğini sürdüren bir yazarın elinden çıkmıştır. Yazar, Basra Körfezi'nde geçirdiği on yıl boyunca Rahip James Cantine ile misyonerlik faaliyetlerinde hizmette bulunmuştur. Bugün, Arabistan Misyonu adı altında toplanan bu grup, Tanrı'nın iradesini bekleyerek ve Efendi'ye olan sadakatleriyle görevlerini yerine getirmek için Arabistan’da Hristiyanlığı yaymaya çalışmaktadır. 1888-1898 arasında on yıllık süreç, yalnızca sessiz bir hizmetle geçmemiş, aynı zamanda fırsatları değerlendirme ve bir iz bırakma amacı taşımıştır. Kitap, "İslam'ın Beşiği Arabistan" konusundaki kapsamlı araştırmasıyla bu çabaların sonucudur. Yazar, konusunu derinlemesine bilen biridir. Farklı dillerdeki kaynaklara hakimdir ve Arap literatürüne de aşinadır.
Yazar, İslam'ı misyoner Hristiyan perspektifinden ele alıyor olsa da, bu yaklaşımının tarafsız veya bilimsel olmadığı anlamına gelmez. O, dinleri karşılaştırmalı bir şekilde incelemekte ve Hristiyanlığın doğru olduğuna dair kendi kanaatini sunmaktadır. Ancak, bu onun değerlendirmelerinin yanlış veya taraflı olduğu anlamına gelmez. Yazar, İngiliz otoritesinin Arabistan'daki yayılımını memnuniyetle karşılamaktadır ve bu tutumu ancak bölgenin koşullarını bizzat deneyimlemiş biri tarafından anlaşılabilir. Bu kitap, okuyucuya yeni bir bakış açısı kazandıracak, bilgisini derinleştirecek ve düşündürecek bir eserdir.