Bu kitap, Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemiyle birlikte yaşadığı sosyal, ekonomik ve hukuki dönüşümünün şimdiye kadar fazla ön plana çıkmamış bir unsuru olan fikri mülkiyet haklarını incelemektedir.
Zorlu 19. yüzyılda Osmanlı Devleti, hârici ve dâhili birçok sorunla uğraşırken diğer taraftan, büyük önem atfettiği meselelerden biri de ülkenin ekonomik, teknolojik, bilimsel ve kültürel gelişimine zemin hazırlamaktı. Bu dönemde başarısı tartışmalı birçok kanun ve teşviklerle, yabancı yatırımcının ülkeye çekilmesi yanında bilgi ve teknolojinin transfer edilmesi amaçlanmıştır.
İşte bu süreçte gerek bilgi ve teknoloji transferi gerekse yerel kaynakların harekete geçirilmesi amacıyla başvurulan yollardan biri de fikri mülkiyet hakları şemsiyesi altında telif hakları, marka ve patent hukuku alanlarında mevzuatın oluşturulmasıydı. Osmanlı Devleti 1850’li yıllardan itibaren her üç alanda çeşitli hukuki düzenlemeleri ortaya koymak suretiyle fikri mülkiyet hakları açısından gerekli altyapıyı oluşturmuştur. Bu kitapta telif hakları ile marka ve patent hukukunun oluşturulması çalışmaları yanında, bu kanunların uygulanması ve pratikte devlet ve toplumun kazanımları ele alınmaya çalışılmıştır.
Bu kitap, Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemiyle birlikte yaşadığı sosyal, ekonomik ve hukuki dönüşümünün şimdiye kadar fazla ön plana çıkmamış bir unsuru olan fikri mülkiyet haklarını incelemektedir.
Zorlu 19. yüzyılda Osmanlı Devleti, hârici ve dâhili birçok sorunla uğraşırken diğer taraftan, büyük önem atfettiği meselelerden biri de ülkenin ekonomik, teknolojik, bilimsel ve kültürel gelişimine zemin hazırlamaktı. Bu dönemde başarısı tartışmalı birçok kanun ve teşviklerle, yabancı yatırımcının ülkeye çekilmesi yanında bilgi ve teknolojinin transfer edilmesi amaçlanmıştır.
İşte bu süreçte gerek bilgi ve teknoloji transferi gerekse yerel kaynakların harekete geçirilmesi amacıyla başvurulan yollardan biri de fikri mülkiyet hakları şemsiyesi altında telif hakları, marka ve patent hukuku alanlarında mevzuatın oluşturulmasıydı. Osmanlı Devleti 1850’li yıllardan itibaren her üç alanda çeşitli hukuki düzenlemeleri ortaya koymak suretiyle fikri mülkiyet hakları açısından gerekli altyapıyı oluşturmuştur. Bu kitapta telif hakları ile marka ve patent hukukunun oluşturulması çalışmaları yanında, bu kanunların uygulanması ve pratikte devlet ve toplumun kazanımları ele alınmaya çalışılmıştır.