“Deniz sahiline dört kilometre mesafede bulunan Gazze kasabası Osmanlı Devleti’nin Suriye tarafının en güneyinde bulunan kadim bir beldesidir. Burası Filistin namında, İbranilerden daha eski bir kavme mensup beş şehirden, asırlar boyunca varlığını sürdürebilen yegâne kasabadır. Tarihî önemi eskiliğiyle uyumludur. Pek çok savaş zorluklarına sahne olan bu şehir, Halilürrahman gibi hâlâ kadim kisvesini az çok muhafaza etmektedir.”
(Kudüs Mutasarrıfı Macid Şevket Bey, 1913)
Gazze, kadim medeniyetlerin en eski kentlerinden biridir. Ancak, 21. yüzyılın ilk çeyreğini kapatmak üzere olduğumuz bu günlerde, medeni dünyanın desteğini alan İsrail'in saldırılarına ve daha vahimi, soykırımına maruz kalmış, içinde yaşayan iki milyondan fazla insanıyla yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bugün dünyanın gündemini meşgul eden Gazze, neresidir? Tarihi ve sosyal yapısı nasıldır? Gazze'nin Osmanlı tarihiyle ilişkisi nedir? Elinizdeki kitap, bu sorulara odaklanmakta ve insanlarıyla birlikte yok edilmekle yüz yüze bırakılan Gazze’nin tarihini yeniden ihya etmeyi amaçlamaktadır.
“Deniz sahiline dört kilometre mesafede bulunan Gazze kasabası Osmanlı Devleti’nin Suriye tarafının en güneyinde bulunan kadim bir beldesidir. Burası Filistin namında, İbranilerden daha eski bir kavme mensup beş şehirden, asırlar boyunca varlığını sürdürebilen yegâne kasabadır. Tarihî önemi eskiliğiyle uyumludur. Pek çok savaş zorluklarına sahne olan bu şehir, Halilürrahman gibi hâlâ kadim kisvesini az çok muhafaza etmektedir.”
(Kudüs Mutasarrıfı Macid Şevket Bey, 1913)
Gazze, kadim medeniyetlerin en eski kentlerinden biridir. Ancak, 21. yüzyılın ilk çeyreğini kapatmak üzere olduğumuz bu günlerde, medeni dünyanın desteğini alan İsrail'in saldırılarına ve daha vahimi, soykırımına maruz kalmış, içinde yaşayan iki milyondan fazla insanıyla yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bugün dünyanın gündemini meşgul eden Gazze, neresidir? Tarihi ve sosyal yapısı nasıldır? Gazze'nin Osmanlı tarihiyle ilişkisi nedir? Elinizdeki kitap, bu sorulara odaklanmakta ve insanlarıyla birlikte yok edilmekle yüz yüze bırakılan Gazze’nin tarihini yeniden ihya etmeyi amaçlamaktadır.