Osmanlı-İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım Christiane Gruber’in sekiz makalesini bir araya getiriyor. Beş makaleden meydana gelen ilk kısım, Osmanlı’da özellikle Hz. Muhammed’i merkeze alan dinî sanatlara odaklanıyor. Bunlar arasında resimli elyazmaları, kutsal emanetler ile kadem-i şerif tasvirleri ve Hz. Muhammed’in metafor olarak bir gül şeklinde tasavvur edilmesi yer almaktadır.
Nebevi bir tılsım işlevi gören hilye şişelerini konu alan ve ilk kez bu kitapta Türkçe yayımlanan ilk kısmın son makalesi (Kutsal Bir Pınar Olarak Hz. Peygamber: Geç Dönem Osmanlı’da Hilye Şişeleri), tılsım sanatlarını inceleyen ikinci kısma da bir geçiş teşkil ediyor. İkinci kısmın ilk makalesinde (İslam Dünyasında Muskalar ve Tılsımlar) İslam dünyasında muska ve tılsımlar hakkında genel bir değerlendirme sunulurken, takip eden incelemelerde Osmanlı’da tılsımlı mühürler ve günümüz Türkiyesi’nde İslami tılsımlar üzerinde duruluyor. Tapınma ve Tılsım’da ilk kez Türkçe yayımlanan son makale (Bereket Pazarlıkları: Günümüz “Yeni Türkiye”sinde İslami Tılsımlar), kitapta ele alınan konuları günümüze bağlayan bir sonuç niteliği taşıyor.
“Gül metaforu, Hz. Muhammed’i fiziksel varlığının ötesinde betimlemek isteyen yazarlarca geliştirilmiş çeşitli alegorilerden sadece biridir. Düşünürler, Hz. Muhammed’in insanüstü yanlarını vurgulamak amacıyla, O’nu hem yeryüzünde aldığı vahiyler hem de semaya yükseldiği miraç gecesinde gerçekleşen karşılıklı konuşma dolayısıyla Allah’la yakınlık içinde bulunan sıra dışı bir varlık olarak betimlemişlerdir.
Hz. Muhammed ayrıca parlak bir ışık, ilahi bir kelam ve örtülü bir gizem olarak da tasavvur edilmiştir. Hz. Peygamber’in bedensel varlığını soyutlayarak O’nu Allah’ın sembolik varlığıyla aynı düzleme yerleştirme arzusunu yansıtan bu analojileri İranlı ressamlar da benimsemiş, bu üç edebî mecazla paralellik taşıyan görsel araçları – alevden bir hâle, sözel ibareler ve yüz örtüsü gibi – yaratıcı bir şekilde kullanmışlardır. Dolayısıyla bazı modern öncesi İslam resimlerinde, Hz. Muhammed’in hem bedensel özelliklerini hem manevi vasıflarını yücelten fiziksel ve sembolik işaretler bir arada kullanılmıştır.”
Osmanlı-İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım Christiane Gruber’in sekiz makalesini bir araya getiriyor. Beş makaleden meydana gelen ilk kısım, Osmanlı’da özellikle Hz. Muhammed’i merkeze alan dinî sanatlara odaklanıyor. Bunlar arasında resimli elyazmaları, kutsal emanetler ile kadem-i şerif tasvirleri ve Hz. Muhammed’in metafor olarak bir gül şeklinde tasavvur edilmesi yer almaktadır.
Nebevi bir tılsım işlevi gören hilye şişelerini konu alan ve ilk kez bu kitapta Türkçe yayımlanan ilk kısmın son makalesi (Kutsal Bir Pınar Olarak Hz. Peygamber: Geç Dönem Osmanlı’da Hilye Şişeleri), tılsım sanatlarını inceleyen ikinci kısma da bir geçiş teşkil ediyor. İkinci kısmın ilk makalesinde (İslam Dünyasında Muskalar ve Tılsımlar) İslam dünyasında muska ve tılsımlar hakkında genel bir değerlendirme sunulurken, takip eden incelemelerde Osmanlı’da tılsımlı mühürler ve günümüz Türkiyesi’nde İslami tılsımlar üzerinde duruluyor. Tapınma ve Tılsım’da ilk kez Türkçe yayımlanan son makale (Bereket Pazarlıkları: Günümüz “Yeni Türkiye”sinde İslami Tılsımlar), kitapta ele alınan konuları günümüze bağlayan bir sonuç niteliği taşıyor.
“Gül metaforu, Hz. Muhammed’i fiziksel varlığının ötesinde betimlemek isteyen yazarlarca geliştirilmiş çeşitli alegorilerden sadece biridir. Düşünürler, Hz. Muhammed’in insanüstü yanlarını vurgulamak amacıyla, O’nu hem yeryüzünde aldığı vahiyler hem de semaya yükseldiği miraç gecesinde gerçekleşen karşılıklı konuşma dolayısıyla Allah’la yakınlık içinde bulunan sıra dışı bir varlık olarak betimlemişlerdir.
Hz. Muhammed ayrıca parlak bir ışık, ilahi bir kelam ve örtülü bir gizem olarak da tasavvur edilmiştir. Hz. Peygamber’in bedensel varlığını soyutlayarak O’nu Allah’ın sembolik varlığıyla aynı düzleme yerleştirme arzusunu yansıtan bu analojileri İranlı ressamlar da benimsemiş, bu üç edebî mecazla paralellik taşıyan görsel araçları – alevden bir hâle, sözel ibareler ve yüz örtüsü gibi – yaratıcı bir şekilde kullanmışlardır. Dolayısıyla bazı modern öncesi İslam resimlerinde, Hz. Muhammed’in hem bedensel özelliklerini hem manevi vasıflarını yücelten fiziksel ve sembolik işaretler bir arada kullanılmıştır.”