Osmanlı Tarihi araştırmalarında medreseler, belki de üzerinde en az çalışılan konulardan biridir. Menşei, İslam Tarihi nin ilk dönemindeki Suffa Ashabı'na kadar götürülen medrese geleneğinin, Osmanlı Devleti'nde, teşkilat yönünden en mükemmel seviyeye ulaştığı, tarihi bir hakikattır. Ancak, zamanla eski ihtişamını kaybeden medreselerde tedrici bir gerileme başlamıştır. Bu sebeple, diğer Osmanlı müsseseleri gibi medreselerin de, siyasi ve askeri gerilemeye bağlı olarak bir gerileme ve çöküş süreci yaşadığı sıkça ileri sürülmüştür. Kanuni devrinden sonra, medreselerin tamamen içine kapanarak, yeniliklere kapalı oldukları ve eğitim seviyesinin giderek düştüğü kabul edilmiştir. Böylece 19. asra gelindiğinde, medrese sisteminin iflas noktasına sürüklendiği şeklinde yaygın bir kanaat ortaya çıkmıştır.
Osmanlı Tarihi araştırmalarında medreseler, belki de üzerinde en az çalışılan konulardan biridir. Menşei, İslam Tarihi nin ilk dönemindeki Suffa Ashabı'na kadar götürülen medrese geleneğinin, Osmanlı Devleti'nde, teşkilat yönünden en mükemmel seviyeye ulaştığı, tarihi bir hakikattır. Ancak, zamanla eski ihtişamını kaybeden medreselerde tedrici bir gerileme başlamıştır. Bu sebeple, diğer Osmanlı müsseseleri gibi medreselerin de, siyasi ve askeri gerilemeye bağlı olarak bir gerileme ve çöküş süreci yaşadığı sıkça ileri sürülmüştür. Kanuni devrinden sonra, medreselerin tamamen içine kapanarak, yeniliklere kapalı oldukları ve eğitim seviyesinin giderek düştüğü kabul edilmiştir. Böylece 19. asra gelindiğinde, medrese sisteminin iflas noktasına sürüklendiği şeklinde yaygın bir kanaat ortaya çıkmıştır.