Türkçenin cümle bilgisi hakkında metodolojik bir yaklaşımla yapılan veyahut ders kitabı mahiyetinde hazırlanan çalışmalar, Tanzimat Dönemi'ne kadar çok sınırlıdır. Osmanlı Dönemi'nde, Bergamalı Kadri'nin Müyessire-tü'l-Ulûm adlı eseri ile başlayan nahiv yolculuğunun aşamaları elimizde nüshaları bulunmadığı için 19. yüzyıla gelene kadar Türkçe eserler üzerinden takip edilememektedir. Tanzimat Dönemi itibarıyla yeniden yapılandırılan eğitim sistemine göre şekillendirilen okullarda verilen dil bilgisi derslerinde okutulmak üzere yazılan eserlerde nahiv konusu başlangıçta sarf ve kavait kitaplarında ele alınmıştır. Bu eserlerde Türkçe cümle yapısı, başlangıçta Arap, daha sonra Fransız dil ekolünün etkisiyle bu dillerin kalıp ve kurallarına uydurulmaya çalışılarak incelenmiştir. Dil bilgisi eserlerinin sayısı artıkça, ekoller ve eserler arasında kıyaslama yapıldıkça ve eserler ders kitabı olarak kullanılıp tecrübe edildikçe nahiv konusu daha detaylı değerlendirilmiştir. Türkçenin nahvi (cümle bilgisi) üzerine yazılmış az sayıdaki müstakil eserler- den biri de Râşid'in Nahv-i Türkî (1899) adlı eseridir. Nahv-i Türkî adlı eser Üzerine inceleme ve değerlendirmelerde bulunulan bu çalışma ile nahiv konusu hakkında geçmişten günümüze bir monografin ortaya çıkmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Türkçenin cümle bilgisi hakkında metodolojik bir yaklaşımla yapılan veyahut ders kitabı mahiyetinde hazırlanan çalışmalar, Tanzimat Dönemi'ne kadar çok sınırlıdır. Osmanlı Dönemi'nde, Bergamalı Kadri'nin Müyessire-tü'l-Ulûm adlı eseri ile başlayan nahiv yolculuğunun aşamaları elimizde nüshaları bulunmadığı için 19. yüzyıla gelene kadar Türkçe eserler üzerinden takip edilememektedir. Tanzimat Dönemi itibarıyla yeniden yapılandırılan eğitim sistemine göre şekillendirilen okullarda verilen dil bilgisi derslerinde okutulmak üzere yazılan eserlerde nahiv konusu başlangıçta sarf ve kavait kitaplarında ele alınmıştır. Bu eserlerde Türkçe cümle yapısı, başlangıçta Arap, daha sonra Fransız dil ekolünün etkisiyle bu dillerin kalıp ve kurallarına uydurulmaya çalışılarak incelenmiştir. Dil bilgisi eserlerinin sayısı artıkça, ekoller ve eserler arasında kıyaslama yapıldıkça ve eserler ders kitabı olarak kullanılıp tecrübe edildikçe nahiv konusu daha detaylı değerlendirilmiştir. Türkçenin nahvi (cümle bilgisi) üzerine yazılmış az sayıdaki müstakil eserler- den biri de Râşid'in Nahv-i Türkî (1899) adlı eseridir. Nahv-i Türkî adlı eser Üzerine inceleme ve değerlendirmelerde bulunulan bu çalışma ile nahiv konusu hakkında geçmişten günümüze bir monografin ortaya çıkmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.