“Deli İbrahim, zayıf gözlerini Molla’nın kıvılcımlı gözlerine dikti, orada mutlak bir kadın yüzü göreceğine inanarak uzun uzun baktı ve birden haykırdı.
‘Gördüm Hoca Efendi gördüm.’
‘Kimi?’
‘Kör Süleyman Paşa’nın yolladığı mavi gözlü kızı!’
‘Adı ne bu kızın?’
‘Turhan.’
‘Öyleyse bu gece onu hizmetine çağır. Mehlikayı Efsunî’den söz aldım. Sana yetmiş yedi erkek kuvveti verecek. Artık merak etme...’ ”
Yıllarca “kafes” denilen saray hapishanesinde kaldığı için delirmiş bir padişah: Deli İbrahim...
Ve onun kadın tutkunluğu başta olmak üzere bütün normal dışı isteklerini karşılayarak koca Osmanlı İmparatorluğu’nu soygun yerine çeviren bir üfürükçü: Cinci Hoca… Usta yazar M. Turhan
Tan’ın akıcı kalemiyle…
“Deli İbrahim, zayıf gözlerini Molla’nın kıvılcımlı gözlerine dikti, orada mutlak bir kadın yüzü göreceğine inanarak uzun uzun baktı ve birden haykırdı.
‘Gördüm Hoca Efendi gördüm.’
‘Kimi?’
‘Kör Süleyman Paşa’nın yolladığı mavi gözlü kızı!’
‘Adı ne bu kızın?’
‘Turhan.’
‘Öyleyse bu gece onu hizmetine çağır. Mehlikayı Efsunî’den söz aldım. Sana yetmiş yedi erkek kuvveti verecek. Artık merak etme...’ ”
Yıllarca “kafes” denilen saray hapishanesinde kaldığı için delirmiş bir padişah: Deli İbrahim...
Ve onun kadın tutkunluğu başta olmak üzere bütün normal dışı isteklerini karşılayarak koca Osmanlı İmparatorluğu’nu soygun yerine çeviren bir üfürükçü: Cinci Hoca… Usta yazar M. Turhan
Tan’ın akıcı kalemiyle…