Osmanlı Şehri - İnsan, Mekan ve Beşerî Münasebetler

Stok Kodu:
9786050847819
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%22 indirimli
160,00TL
124,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 15,25TL
9786050847819
1299707
Osmanlı Şehri - İnsan, Mekan ve Beşerî Münasebetler
Osmanlı Şehri - İnsan, Mekan ve Beşerî Münasebetler
124.80

“Nitekim şehirli ve medeni olmak insanın hayatını kolaylaştıran vasıtaları değiştirmek ve geliştirmek değil, insanı belli bir aşamaya ulaştıran iç durum, ruhî bir meseledir.”
 
Mekîn'den Mekân'a Osmanlı Şehri: İnsan, Mekân ve Beşerî Münasebetler, uzun yıllar şehir tarihi alanında çalışmalar yapmış Prof. Dr. Mehmet Karagöz'ün şehir kavramı ve şehir tarihi hakkında kaleme aldığı makale ve denemelerden oluşuyor. Şehre “tarihçi gözlüğü”nden bakan Karagöz, şehir-insan ilişkisini derinlemesine incelerken, ilk yerleşimlerden günümüze şehrin, medeniyet ve kültür oluşumuna nasıl katkıda bulunduğunu kendi yorumuyla açıklıyor. İdeal şehir tipolojisi olarak Osmanlı şehrini işaret eden yazar, Osmanlı şehrinin neden kendine has bir yapısı olduğunu, diğer şehir tiplerinden hangi noktalarda ayrıldığını izah ediyor. Batı ile Doğu medeniyetlerinin farklılıklarının şehir kavramı üzerindeki yansımalarına da dikkat çeken eserde, Batılı düşünürlerin İslam şehirlerini dışarıda bırakan şehir modelleri de tartışmaya açılıyor.
Velhasıl, bir yerleşimi “şehir” yapan bütün unsurları, en çok da şehrin sakinlerini, yani insanı anlamaya yönelik bir çabanın ürünü olan bu eser, kültür tarihine meraklı okurları şehir üzerine daha çok düşünmeye sevk edecek.

“Nitekim şehirli ve medeni olmak insanın hayatını kolaylaştıran vasıtaları değiştirmek ve geliştirmek değil, insanı belli bir aşamaya ulaştıran iç durum, ruhî bir meseledir.”
 
Mekîn'den Mekân'a Osmanlı Şehri: İnsan, Mekân ve Beşerî Münasebetler, uzun yıllar şehir tarihi alanında çalışmalar yapmış Prof. Dr. Mehmet Karagöz'ün şehir kavramı ve şehir tarihi hakkında kaleme aldığı makale ve denemelerden oluşuyor. Şehre “tarihçi gözlüğü”nden bakan Karagöz, şehir-insan ilişkisini derinlemesine incelerken, ilk yerleşimlerden günümüze şehrin, medeniyet ve kültür oluşumuna nasıl katkıda bulunduğunu kendi yorumuyla açıklıyor. İdeal şehir tipolojisi olarak Osmanlı şehrini işaret eden yazar, Osmanlı şehrinin neden kendine has bir yapısı olduğunu, diğer şehir tiplerinden hangi noktalarda ayrıldığını izah ediyor. Batı ile Doğu medeniyetlerinin farklılıklarının şehir kavramı üzerindeki yansımalarına da dikkat çeken eserde, Batılı düşünürlerin İslam şehirlerini dışarıda bırakan şehir modelleri de tartışmaya açılıyor.
Velhasıl, bir yerleşimi “şehir” yapan bütün unsurları, en çok da şehrin sakinlerini, yani insanı anlamaya yönelik bir çabanın ürünü olan bu eser, kültür tarihine meraklı okurları şehir üzerine daha çok düşünmeye sevk edecek.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat