Sûfîler tarih boyunca insanların nefis terbiyesi ve ruh tasfiyesini gerçekleştirip iman, amel ve ahlâkta kemale ermelerini sağlamak üzere pek çok eser kaleme almışlardır. Osmanlı döneminde faaliyet gösteren tarikatların önde gelen şahsiyetleri de, sözlü irşad faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra, müntesiplerini bu yönde eğitebilmek için, “mi‘yâr-ı tarîkat”, “tarîkat-nâme”, “hurde-i tarîkat”, “erkân-nâme”, “sülûk-nâme”, “etvâr-ı seb‘a” gibi farklı isimler altında, “seyrü sülûk” denilen tarikat terbiyesinin aşamalarını, özelliklerini, kural ve kaidelerini anlatan eserler yazmaktan geri durmamışlardır.
Elinizdeki bu eserde, bu tür eserler hakkında bilgiler verilmenin yanı sıra, 17. asırda İstanbul’da irşad faaliyetlerinde bulunan ve bir Halvetî/Sîvasî şeyhi olan Muhammed Nazmî’nin hayatı, şahsiyeti ve eserleri tanıtılmakta ve onun Mi‘yâr-ı Tarîkat-ı İlâhî adlı manzum yazma eserinin Osmanlıca metni ve günümüz harflerine aktarılmış hali yer almaktadır. Bu haliyle eser, bir Osmanlı tarîkat şeyhinin tasavvuf ve tarîkat terbiyesine bakışını yansıtan orijinal ve önemli bir kaynak özelliği taşımaktadır.
Sûfîler tarih boyunca insanların nefis terbiyesi ve ruh tasfiyesini gerçekleştirip iman, amel ve ahlâkta kemale ermelerini sağlamak üzere pek çok eser kaleme almışlardır. Osmanlı döneminde faaliyet gösteren tarikatların önde gelen şahsiyetleri de, sözlü irşad faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra, müntesiplerini bu yönde eğitebilmek için, “mi‘yâr-ı tarîkat”, “tarîkat-nâme”, “hurde-i tarîkat”, “erkân-nâme”, “sülûk-nâme”, “etvâr-ı seb‘a” gibi farklı isimler altında, “seyrü sülûk” denilen tarikat terbiyesinin aşamalarını, özelliklerini, kural ve kaidelerini anlatan eserler yazmaktan geri durmamışlardır.
Elinizdeki bu eserde, bu tür eserler hakkında bilgiler verilmenin yanı sıra, 17. asırda İstanbul’da irşad faaliyetlerinde bulunan ve bir Halvetî/Sîvasî şeyhi olan Muhammed Nazmî’nin hayatı, şahsiyeti ve eserleri tanıtılmakta ve onun Mi‘yâr-ı Tarîkat-ı İlâhî adlı manzum yazma eserinin Osmanlıca metni ve günümüz harflerine aktarılmış hali yer almaktadır. Bu haliyle eser, bir Osmanlı tarîkat şeyhinin tasavvuf ve tarîkat terbiyesine bakışını yansıtan orijinal ve önemli bir kaynak özelliği taşımaktadır.