Osmanlı yenileşme sürecinin en belirgin özelliği orduda yapılan ıslahat hareketleridir. Özellikle 19. yüzyıla gelindiğinde gözlenen Batılılaşma eğilimleri Avrupa’ya gönderilen çok sayıda öğrenci ve Avrupa’dan getirilen bilim adamı ve askerlerle kendini gösterdi. Bunların arasında yer alan ve çalışmamızın konusunu oluşturan Colmar von der Goltz 1883 yılından itibaren öldüğü tarih olan 1916 senesine kadar Osmanlı coğrafyasında yaşamıştır. Osmanlı topraklarında bulunduğu bu süre içerisinde sadece mesleki anlamda eğitim vermekle kalmamış, aynı zamanda kültürel anlamda da Türk toplumuyla uyum içerisinde bir çizgide yaşamıştır. Kolmar von der Goltz gibi daha öncesinde ve sonrasında Osmanlı yurduna onlarca yabancı subay, bilim adamı ya da diplomat görev yapmak üzere getirilmiştir. Bunların içerisinde çok azı ülkeye bu kadar uzun yıllar görev yapmıştır. Bunun yanı sıra Goltz Paşa kendi birikimi ve şahsi özellikleriyle Osmanlı zabitleri başta olmak üzere aydın ve bürokratlar üzerinde oldukça etki bırakmıştır.
Döneminin önemli isimleri tarafından kaleme alınmış çok sayıda hatırat ve gazete yazısı von der Goltz ile alakalı övgü dolu anlatımları barındırır. Özellikle son dönem Osmanlı zabitlerinin Batılı fikirleri ve Alman hayranlıklarının da tesiri ile olsa gerek çeşitli askeri yayın organlarında Goltz Paşa’nın fikirlerine ve şahsına yönelik methiyelere rastlamak mümkündür. Buna karşılık olarak Goltz Paşa’nın Türk askerinin ve komuta kademesinin gururlarını okşayan cümleler sarf ettiği kendi kaleminden çıkan yazılara yansımıştır.
Osmanlı yenileşme sürecinin en belirgin özelliği orduda yapılan ıslahat hareketleridir. Özellikle 19. yüzyıla gelindiğinde gözlenen Batılılaşma eğilimleri Avrupa’ya gönderilen çok sayıda öğrenci ve Avrupa’dan getirilen bilim adamı ve askerlerle kendini gösterdi. Bunların arasında yer alan ve çalışmamızın konusunu oluşturan Colmar von der Goltz 1883 yılından itibaren öldüğü tarih olan 1916 senesine kadar Osmanlı coğrafyasında yaşamıştır. Osmanlı topraklarında bulunduğu bu süre içerisinde sadece mesleki anlamda eğitim vermekle kalmamış, aynı zamanda kültürel anlamda da Türk toplumuyla uyum içerisinde bir çizgide yaşamıştır. Kolmar von der Goltz gibi daha öncesinde ve sonrasında Osmanlı yurduna onlarca yabancı subay, bilim adamı ya da diplomat görev yapmak üzere getirilmiştir. Bunların içerisinde çok azı ülkeye bu kadar uzun yıllar görev yapmıştır. Bunun yanı sıra Goltz Paşa kendi birikimi ve şahsi özellikleriyle Osmanlı zabitleri başta olmak üzere aydın ve bürokratlar üzerinde oldukça etki bırakmıştır.
Döneminin önemli isimleri tarafından kaleme alınmış çok sayıda hatırat ve gazete yazısı von der Goltz ile alakalı övgü dolu anlatımları barındırır. Özellikle son dönem Osmanlı zabitlerinin Batılı fikirleri ve Alman hayranlıklarının da tesiri ile olsa gerek çeşitli askeri yayın organlarında Goltz Paşa’nın fikirlerine ve şahsına yönelik methiyelere rastlamak mümkündür. Buna karşılık olarak Goltz Paşa’nın Türk askerinin ve komuta kademesinin gururlarını okşayan cümleler sarf ettiği kendi kaleminden çıkan yazılara yansımıştır.