Biz yürüdükçe dünya düzleşir.
İki Ciltlik Metro Bileti, Şu Çay Demleninceye Kadar ve Hacivat Seni Çağırıyor kitaplarının yazarı Bahri Vardarlılar’ın birbirini bütünleyen on öyküden oluşan son öykü kitabı Öteki Denizin Haritası; Beyoğlu’nun, gizemli bir kulübün ve esrarlı bir haritanın parçalarının birleştiği bir postmodern kurgu örneği. 1900’lü yıllardan Covid-19 salgınına kadar farklı dönemleri ortak paydada buluşturan yazar, Karaköy’den Beyoğlu’na giden ve “dünyanın en kısa, en aciz metrosu da olsa bizi o gerçekliğin bir yerinden alıp başka bir yerine götüren” Tünel metrosuyla yolculuğa çıkardığı okurunu, haritanın sınırlarıyla yüzleşmeye çağırıyor.
“Belki bu satırlar gerçekten de öylesi bir görevin gereğidir. Ne olursa olsun muharrirlerin yazdıklarında kendilerinden bahis açmaları pek tavsiye edilmez. Yazının altında bir isim olur sadece, bazen de kimin nesi olduğunu ifade eden birkaç kısa kelime. Bilmiyorum, bu terbiyeyi yüzüm kızarmadan bozabilecek miyim? Başlarken şunu söyleyeyim ki isimlerle ilgili bir sıkıntımız olmasın. Pera’daki o yer daha çok Kulüp adıyla anılıyor. Sadece Kulüp. Bazen Seyyahlar Kulübü denildiği de oluyor, gerçi çoğu müdaviminin Şişli’den uzak bir yere gittiği yok. Eğer yanlış anlamadıysam tam adı Muhayyel Dünya Seyyahları Cemiyeti.”
Biz yürüdükçe dünya düzleşir.
İki Ciltlik Metro Bileti, Şu Çay Demleninceye Kadar ve Hacivat Seni Çağırıyor kitaplarının yazarı Bahri Vardarlılar’ın birbirini bütünleyen on öyküden oluşan son öykü kitabı Öteki Denizin Haritası; Beyoğlu’nun, gizemli bir kulübün ve esrarlı bir haritanın parçalarının birleştiği bir postmodern kurgu örneği. 1900’lü yıllardan Covid-19 salgınına kadar farklı dönemleri ortak paydada buluşturan yazar, Karaköy’den Beyoğlu’na giden ve “dünyanın en kısa, en aciz metrosu da olsa bizi o gerçekliğin bir yerinden alıp başka bir yerine götüren” Tünel metrosuyla yolculuğa çıkardığı okurunu, haritanın sınırlarıyla yüzleşmeye çağırıyor.
“Belki bu satırlar gerçekten de öylesi bir görevin gereğidir. Ne olursa olsun muharrirlerin yazdıklarında kendilerinden bahis açmaları pek tavsiye edilmez. Yazının altında bir isim olur sadece, bazen de kimin nesi olduğunu ifade eden birkaç kısa kelime. Bilmiyorum, bu terbiyeyi yüzüm kızarmadan bozabilecek miyim? Başlarken şunu söyleyeyim ki isimlerle ilgili bir sıkıntımız olmasın. Pera’daki o yer daha çok Kulüp adıyla anılıyor. Sadece Kulüp. Bazen Seyyahlar Kulübü denildiği de oluyor, gerçi çoğu müdaviminin Şişli’den uzak bir yere gittiği yok. Eğer yanlış anlamadıysam tam adı Muhayyel Dünya Seyyahları Cemiyeti.”