Almanya’nın çalkantılarla dolu savaş öncesi yıllarında yazarı Vicki Baum’u tüm dünyaya tanıtan bu roman, yeniden keşfedilmeyi hak ediyor.
1920’lerin ışıltılı ve kalabalık Berlini’nde şaşaalı bir otelin döner kapısından girip çıkan insanlar: Dünya savaşında cephede yüzünün yarısını kaybetmiş, şimdi otelin lobisinde hiç gelmeyen haberleri ve ölümü bekleyen Dr. Otternschlag; bir zamanlar sahnelerin gözdesiyken, artık şöhretini yitirmek korkusuyla yaşayan baş dansçı Grusinskaya; esrarengiz nedenlerle otele yerleşen yakışıklı Baron Gaigern; aile şirketini kalkındırmak için uğraşan, hayatının dönüm noktasında olduğundan habersiz Preysing ve ömrünün son günlerini her zaman kendisinden esirgenen lüks içinde geçirmeyi kafasına koymuş iyi huylu memur Kringelein...
Yayımlanır yayımlanmaz ünü tüm dünyaya yayılan ve 1932 yılında bir Hollywood uyarlaması yapılan Oteldekiler, Vicki Baum’un gerek ince zekâsı gerek şiirsel dokunuşlarıyla hayalleri ve hüsranları birbirine ördüğü bir modern klasik.
“Modern yaşamın, bu yeni çağın özelliklerinin, düşünce ve duygu akımlarının ruhtaki yansımasını betimleyen bir film gibi.” J.B. Priestley
Almanya’nın çalkantılarla dolu savaş öncesi yıllarında yazarı Vicki Baum’u tüm dünyaya tanıtan bu roman, yeniden keşfedilmeyi hak ediyor.
1920’lerin ışıltılı ve kalabalık Berlini’nde şaşaalı bir otelin döner kapısından girip çıkan insanlar: Dünya savaşında cephede yüzünün yarısını kaybetmiş, şimdi otelin lobisinde hiç gelmeyen haberleri ve ölümü bekleyen Dr. Otternschlag; bir zamanlar sahnelerin gözdesiyken, artık şöhretini yitirmek korkusuyla yaşayan baş dansçı Grusinskaya; esrarengiz nedenlerle otele yerleşen yakışıklı Baron Gaigern; aile şirketini kalkındırmak için uğraşan, hayatının dönüm noktasında olduğundan habersiz Preysing ve ömrünün son günlerini her zaman kendisinden esirgenen lüks içinde geçirmeyi kafasına koymuş iyi huylu memur Kringelein...
Yayımlanır yayımlanmaz ünü tüm dünyaya yayılan ve 1932 yılında bir Hollywood uyarlaması yapılan Oteldekiler, Vicki Baum’un gerek ince zekâsı gerek şiirsel dokunuşlarıyla hayalleri ve hüsranları birbirine ördüğü bir modern klasik.
“Modern yaşamın, bu yeni çağın özelliklerinin, düşünce ve duygu akımlarının ruhtaki yansımasını betimleyen bir film gibi.” J.B. Priestley