
Bu kitabın ilk baskısının yapıldığı 2006 yılı ile bugün arasına gi¬ren yıllar, çok daha önceki yıllarda da olduğu gibi, Türkiye’de otori¬teryenliğin genel bir kişilik yapısı olduğu tezini pekiştiren toplum¬sal ve bireysel olaylarla doludur.
1980 askeri faşist darbesi ile toplum, otoriteye uyma konusunda zorla ve sıkı bir eğitimden geçirilmişti. AKP’nin yakındığı yıkmak¬ta kararlı olduğu makro vesayet, insanlığın her döneminde kitlesel olarak bu tür bir sosyalizasyon süreci sonucunda oluşuyordu.
Bir de işin mikro (bireysel-psikolojik) boyutu var:
Uyma (boyun eğme-itaat) bireysel olarak grup normlarına uyum göstermek gibi masum bir toplumsallıkla başlar ve oradan derece derece yükselerek vesayet (otorite) altına girmeye evrimle¬şir ve bu süreç kişilik yapıları oluşturur. Binlerce yıldır olagelen bir olgudur bu. İşte bu tarihsel olarak oluşan kişilik yapısının son biçi¬mine “otoriteryen kişilik” denmiştir.
Bu kitabın ilk baskısının yapıldığı 2006 yılı ile bugün arasına gi¬ren yıllar, çok daha önceki yıllarda da olduğu gibi, Türkiye’de otori¬teryenliğin genel bir kişilik yapısı olduğu tezini pekiştiren toplum¬sal ve bireysel olaylarla doludur.
1980 askeri faşist darbesi ile toplum, otoriteye uyma konusunda zorla ve sıkı bir eğitimden geçirilmişti. AKP’nin yakındığı yıkmak¬ta kararlı olduğu makro vesayet, insanlığın her döneminde kitlesel olarak bu tür bir sosyalizasyon süreci sonucunda oluşuyordu.
Bir de işin mikro (bireysel-psikolojik) boyutu var:
Uyma (boyun eğme-itaat) bireysel olarak grup normlarına uyum göstermek gibi masum bir toplumsallıkla başlar ve oradan derece derece yükselerek vesayet (otorite) altına girmeye evrimle¬şir ve bu süreç kişilik yapıları oluşturur. Binlerce yıldır olagelen bir olgudur bu. İşte bu tarihsel olarak oluşan kişilik yapısının son biçi¬mine “otoriteryen kişilik” denmiştir.