CANAVARDAN KURTULMA PARTİSİ
Bir ayıcık varmış
Uykuya dalmış
Sonra rüyasında
Canavarı yenmiş
Sonra uykudan uyanmış çok rahat uyanmış
Meğer canavar yokmuş
Çok aç uyanmış
Annesi onu beslemiş
Ondan sonra annesiyle oynamaya çıkmış bahçeye
Canavardan kurtulma partisi yapmışlar
Çok güzel hayaller kurmuş
Sonra canavardan kurtulma partisi yapmışlar…
Çocuklar! Çok şey biliyorlar. Çok! Ve bize çok az şey anlatıyorlar farkında mısınız? Daha çok şey anlatsalar, biz yetişkinler de çok şey öğreneceğiz belki de. Belki de dünyayı iyiye götürmek için daha çok işimize yarayan, belki kendi içimizde bizi daha çok sağaltan ipuçları bulacağız.
Bir ormanın içindeki şakıyan kuşa, kıkırdayan sincaba, koruyan kaplana, sarılan ayıya, şakalaşan tilkiye… Sımsıkı sarılan küçük meşe ağacına, köklerimizle sarıldığımız; kucaklayan, saklayan, büyüten, besleyen bir ormana tutunacağız. Sislerin arasından süzülen dirençli bir ışık gibi, Öykü Arin gibi neşeli bir direniş imkânı bulacağız.
İşte Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası da, Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü de gücünü hep başka başka oyunlu hallere sarılan bir çocuğun mücadelesinden ve neşesini hiç kaybetmeden inatla direnmesinden, hayalleri ve resimleriyle yarattığı dünyasındaki umutlu bekleyişinden aldı.
Ve siz sevgili okuyucu, bu kitaptaki yazıları bir canavardan kurtulma partisinin kutlaması olarak hayal ederek okursanız, hep beraber umudu çocuklarımızın gülüşleri için çoğaltanların mücadelesini; sevgi, umut, endişe, keder ve mücadeleye dair anlatılarıyla çıktıkları yolculukta kırlangıçlar misali kendisine sığınacak bir yurt arayan duyguların evi olan bu kitapta kendinizi bulursunuz.
11 Kasım 2018 tarihinde Öykü Arin’e JMML tanısı koyulmasının ardından Öykü Arin ve tüm Öyküler için başlayan kök hücre bağışı kampanyasıyla binlerce kişi, onlarca kurum kampanya örgütlemek üzere seferber oldu ve hem yurtiçinde hem de yurtdışında 12 ülkede kıymetli, unutulmayacak bir kampanya yürütüldü. Kampanyayı gerçekleştirirken sadece tanıdığımız dostlarla değil; yüzünü hiç görmediğimiz, sesini hiç duymadığımız arkadaşlarımızla birlikte yol aldık. Daha ilk bir ayda 100.000 kişi donör oldu! Ve bu rakam katlanarak büyüdü. Yüz binlerce insan donör oldu, binlerce insan kampanyalar örgütledi ve yüzlerce eşleşme yaşandı. Öykü Arin’e umut olmak için yola çıkan dostlar, binlerce Öykü’nün sağlığına kavuşmasını sağladı.
Tüm ülkenin kalbinin birlikte attığı; çok farklı toplumsal kesimlerin, siyasi çevrelerin birlikte çalıştığı, yeniden bir “toplum” gibi hissettiğimiz bu sürece dair ortak bir hafıza yaratan bu kampanyayı, hep birlikte yürüttüğümüz bu mücadelenin belgelenmesini, bir deneyim olarak taşınmasını ve unutulmamasını isteyerek çıktığımız bu yol bizi Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü’ne getirdi.
Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü, sayıları yüz binlerle ifade edebileceğimiz Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası’na gönülden katılanlar sayesinde hayat buldu. Kampanya ne kadar kolektif bir emeğin ürünü ise bu kitap da aynı bilinçle kolektif bir ürün olarak hayata geçti.
Hep birlikte yürüttüğümüz bu mücadelenin belgelenmesi, bir deneyim olarak taşınması ve unutulmaması adına hayalini kurduğumuz bu kitap yine her birimizin aklından, kalbinden, anılarından dökülen parçalarla var oldu.
Bu kitapta öncelikle bir çocuğun, Öykü Arin’in mücadelesini ve tüm bu olup bitene bir çocuğun gözüyle bakmayı; genel olarak ise kampanyanın Türkiye’de ve yurtdışında yakaladığı umut olma arzusunun tanıklıklarını bulacaksınız.
Ayrıca, sivil bir kolektif olarak örgütlenmeyi ve yeniden kalbi hep birlikte atan bir toplum olma yönelimini nasıl görünür kılmaya çalıştığımızı, kök hücre bağışı kampanyasının önemini daha açık bir biçimde gösterme çabamızı, lösemi ve benzeri hastalıklarla mücadele eden aileler için deneyim aktarımı sağlama isteğimizi, bir çocuğun hayatta kalma mücadelesinin insanların dünyasını nasıl değiştirdiğinin öykülerini bulacaksınız…
Ellerinde masallar tutan çocuk Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü’ne başlarken “Öykü Arin’in Destanı”nı, Ercan Kesal’ın kaleminden…
Sevgili Eylem Şen Yazıcı’nın duygu dolu ve etkileyici yazısı “Umudun Öykü’sü”nü…
Sevgili Çağdaş Yazıcı’nın yüreğinde yaşanan “En Zor Gün”ü…
Şebnem Köymen’in “Küçük Dev Kadın Öykü Arin ve Yol Arkadaşları”nın hikâyesinde, bir çocuğun ışıltılı gözlerinin hiç hüzünlenmemesi için nasıl çalıştığımızı, “Kim bu insanlar?”, “Neler yaptılar?”, “Nasıl yaptılar?” sorularının cevaplarını okuyacaksınız.
Umudu, mücadeleyi, yan yana olmayı, dostluğu, dayanışmayı anlatan birinci bölüm “Öykü Arin’in Geniş Ailesi”; öğretmenleri, doktorları, arkadaşları, akrabaları, canlarının yazılarından oluşuyor. “Asla Vazgeçmeyenler” olarak adlandırdığımız ikinci bölüm ise Öykülere umut olmak üzere yürütülen yurtiçi kampanyaları anlatıyor.
Üçüncü bölüm “Öykü Arin Enternasyonali” Almanya, İngiltere, Fransa başta olmak üzere çok sayıda ülkede, özellikle Türkiyelilerin katıldığı kampanyaların nasıl örgütlendiği anlatılıyor.
“Öykülere Umut Ol Kampanya Tarihçesi” adını taşıyan dördüncü bölümde umudun öyküsünün kronolojisini göstermek istedik. Son bölüm olan “İz Bırakanlar”da ise mektuplar, Öykü Arin’in çizimleri ve kampanya broşürleri yer alıyor.
Bu özel hikâyeye ilk günden beri destek olan ve dayanışmanın gücünü gösterenlerle birlikte umudun öyküsünü yazdık ve bu kitapla da daha çok insana ulaşmasını istedik. Bu yolculukta bize dokunan herkese, her kuruma teşekkürlerimizi sözcüklerin gücüne inanarak sunuyoruz.
Sonsuz teşekkürlerimizle,
Yaşasın çocuklar! Yaşasın hayat!
CANAVARDAN KURTULMA PARTİSİ
Bir ayıcık varmış
Uykuya dalmış
Sonra rüyasında
Canavarı yenmiş
Sonra uykudan uyanmış çok rahat uyanmış
Meğer canavar yokmuş
Çok aç uyanmış
Annesi onu beslemiş
Ondan sonra annesiyle oynamaya çıkmış bahçeye
Canavardan kurtulma partisi yapmışlar
Çok güzel hayaller kurmuş
Sonra canavardan kurtulma partisi yapmışlar…
Çocuklar! Çok şey biliyorlar. Çok! Ve bize çok az şey anlatıyorlar farkında mısınız? Daha çok şey anlatsalar, biz yetişkinler de çok şey öğreneceğiz belki de. Belki de dünyayı iyiye götürmek için daha çok işimize yarayan, belki kendi içimizde bizi daha çok sağaltan ipuçları bulacağız.
Bir ormanın içindeki şakıyan kuşa, kıkırdayan sincaba, koruyan kaplana, sarılan ayıya, şakalaşan tilkiye… Sımsıkı sarılan küçük meşe ağacına, köklerimizle sarıldığımız; kucaklayan, saklayan, büyüten, besleyen bir ormana tutunacağız. Sislerin arasından süzülen dirençli bir ışık gibi, Öykü Arin gibi neşeli bir direniş imkânı bulacağız.
İşte Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası da, Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü de gücünü hep başka başka oyunlu hallere sarılan bir çocuğun mücadelesinden ve neşesini hiç kaybetmeden inatla direnmesinden, hayalleri ve resimleriyle yarattığı dünyasındaki umutlu bekleyişinden aldı.
Ve siz sevgili okuyucu, bu kitaptaki yazıları bir canavardan kurtulma partisinin kutlaması olarak hayal ederek okursanız, hep beraber umudu çocuklarımızın gülüşleri için çoğaltanların mücadelesini; sevgi, umut, endişe, keder ve mücadeleye dair anlatılarıyla çıktıkları yolculukta kırlangıçlar misali kendisine sığınacak bir yurt arayan duyguların evi olan bu kitapta kendinizi bulursunuz.
11 Kasım 2018 tarihinde Öykü Arin’e JMML tanısı koyulmasının ardından Öykü Arin ve tüm Öyküler için başlayan kök hücre bağışı kampanyasıyla binlerce kişi, onlarca kurum kampanya örgütlemek üzere seferber oldu ve hem yurtiçinde hem de yurtdışında 12 ülkede kıymetli, unutulmayacak bir kampanya yürütüldü. Kampanyayı gerçekleştirirken sadece tanıdığımız dostlarla değil; yüzünü hiç görmediğimiz, sesini hiç duymadığımız arkadaşlarımızla birlikte yol aldık. Daha ilk bir ayda 100.000 kişi donör oldu! Ve bu rakam katlanarak büyüdü. Yüz binlerce insan donör oldu, binlerce insan kampanyalar örgütledi ve yüzlerce eşleşme yaşandı. Öykü Arin’e umut olmak için yola çıkan dostlar, binlerce Öykü’nün sağlığına kavuşmasını sağladı.
Tüm ülkenin kalbinin birlikte attığı; çok farklı toplumsal kesimlerin, siyasi çevrelerin birlikte çalıştığı, yeniden bir “toplum” gibi hissettiğimiz bu sürece dair ortak bir hafıza yaratan bu kampanyayı, hep birlikte yürüttüğümüz bu mücadelenin belgelenmesini, bir deneyim olarak taşınmasını ve unutulmamasını isteyerek çıktığımız bu yol bizi Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü’ne getirdi.
Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü, sayıları yüz binlerle ifade edebileceğimiz Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası’na gönülden katılanlar sayesinde hayat buldu. Kampanya ne kadar kolektif bir emeğin ürünü ise bu kitap da aynı bilinçle kolektif bir ürün olarak hayata geçti.
Hep birlikte yürüttüğümüz bu mücadelenin belgelenmesi, bir deneyim olarak taşınması ve unutulmaması adına hayalini kurduğumuz bu kitap yine her birimizin aklından, kalbinden, anılarından dökülen parçalarla var oldu.
Bu kitapta öncelikle bir çocuğun, Öykü Arin’in mücadelesini ve tüm bu olup bitene bir çocuğun gözüyle bakmayı; genel olarak ise kampanyanın Türkiye’de ve yurtdışında yakaladığı umut olma arzusunun tanıklıklarını bulacaksınız.
Ayrıca, sivil bir kolektif olarak örgütlenmeyi ve yeniden kalbi hep birlikte atan bir toplum olma yönelimini nasıl görünür kılmaya çalıştığımızı, kök hücre bağışı kampanyasının önemini daha açık bir biçimde gösterme çabamızı, lösemi ve benzeri hastalıklarla mücadele eden aileler için deneyim aktarımı sağlama isteğimizi, bir çocuğun hayatta kalma mücadelesinin insanların dünyasını nasıl değiştirdiğinin öykülerini bulacaksınız…
Ellerinde masallar tutan çocuk Öykü Arin Kitabı-Umudun Öykü’sü’ne başlarken “Öykü Arin’in Destanı”nı, Ercan Kesal’ın kaleminden…
Sevgili Eylem Şen Yazıcı’nın duygu dolu ve etkileyici yazısı “Umudun Öykü’sü”nü…
Sevgili Çağdaş Yazıcı’nın yüreğinde yaşanan “En Zor Gün”ü…
Şebnem Köymen’in “Küçük Dev Kadın Öykü Arin ve Yol Arkadaşları”nın hikâyesinde, bir çocuğun ışıltılı gözlerinin hiç hüzünlenmemesi için nasıl çalıştığımızı, “Kim bu insanlar?”, “Neler yaptılar?”, “Nasıl yaptılar?” sorularının cevaplarını okuyacaksınız.
Umudu, mücadeleyi, yan yana olmayı, dostluğu, dayanışmayı anlatan birinci bölüm “Öykü Arin’in Geniş Ailesi”; öğretmenleri, doktorları, arkadaşları, akrabaları, canlarının yazılarından oluşuyor. “Asla Vazgeçmeyenler” olarak adlandırdığımız ikinci bölüm ise Öykülere umut olmak üzere yürütülen yurtiçi kampanyaları anlatıyor.
Üçüncü bölüm “Öykü Arin Enternasyonali” Almanya, İngiltere, Fransa başta olmak üzere çok sayıda ülkede, özellikle Türkiyelilerin katıldığı kampanyaların nasıl örgütlendiği anlatılıyor.
“Öykülere Umut Ol Kampanya Tarihçesi” adını taşıyan dördüncü bölümde umudun öyküsünün kronolojisini göstermek istedik. Son bölüm olan “İz Bırakanlar”da ise mektuplar, Öykü Arin’in çizimleri ve kampanya broşürleri yer alıyor.
Bu özel hikâyeye ilk günden beri destek olan ve dayanışmanın gücünü gösterenlerle birlikte umudun öyküsünü yazdık ve bu kitapla da daha çok insana ulaşmasını istedik. Bu yolculukta bize dokunan herkese, her kuruma teşekkürlerimizi sözcüklerin gücüne inanarak sunuyoruz.
Sonsuz teşekkürlerimizle,
Yaşasın çocuklar! Yaşasın hayat!