Öğrenme güçlüğü bulunan çocuğun durumu daha çok ana- okuluna ya da ilkokula başladığı zaman çocuğun ailesi, öğret- menleri veya sağlık kurumları tarafından fark edilmektedir. Burada önemli olan çocuğun durumunun olabildiğince erken fark edilmesidir. Bu sayede gerekli hizmet ve eğitimler çocuğa gecikmeden ulaştırılabilecektir. Diğer engellilik türlerinde ol- duğu gibi öğrenme güçlüğü olan çocuklarda da ihtiyaçlar bir- birinden farklılık olmakta ve bu farklılıkların ortaya çıkarıl- ması için ayrıntılı bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyul- maktadır. Öğrenme güçlüğü bulunan çocukların farklı eğitim ihtiyaçlarının giderilebilmesi ve engellerinden kaynaklı yasal haklarını kullanabilmeleri gelişim çağındaki sorunlarının tanım- lanması ile mümkün olacaktır. Bu çalışma ile elde edilecek veriler, sonuçlar ve getirilecek önerilerle RAM’lardaki süreçler ve dolayısıyla da öğrenme güç- lüğü olan çocukların eğitimlerinin daha kaliteli ve çözüm üreten hale getirilmesi yönünde bir adım atılacağı düşünülmektedir.
Öğrenme güçlüğü bulunan çocuğun durumu daha çok ana- okuluna ya da ilkokula başladığı zaman çocuğun ailesi, öğret- menleri veya sağlık kurumları tarafından fark edilmektedir. Burada önemli olan çocuğun durumunun olabildiğince erken fark edilmesidir. Bu sayede gerekli hizmet ve eğitimler çocuğa gecikmeden ulaştırılabilecektir. Diğer engellilik türlerinde ol- duğu gibi öğrenme güçlüğü olan çocuklarda da ihtiyaçlar bir- birinden farklılık olmakta ve bu farklılıkların ortaya çıkarıl- ması için ayrıntılı bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyul- maktadır. Öğrenme güçlüğü bulunan çocukların farklı eğitim ihtiyaçlarının giderilebilmesi ve engellerinden kaynaklı yasal haklarını kullanabilmeleri gelişim çağındaki sorunlarının tanım- lanması ile mümkün olacaktır. Bu çalışma ile elde edilecek veriler, sonuçlar ve getirilecek önerilerle RAM’lardaki süreçler ve dolayısıyla da öğrenme güç- lüğü olan çocukların eğitimlerinin daha kaliteli ve çözüm üreten hale getirilmesi yönünde bir adım atılacağı düşünülmektedir.