İslam toplumları, uzun bir süreden beri irade ve akıl zaafının had safhaya ulaştığı, kaos ve ahlaksızlığın, iradesizliğin kol gezdiği toplumlardır. Akıl, başta olmadığı gibi, yeterince faal değildir. İslam toplumları ne tabiata söz geçirebilmektedir ne düşmanlarına karşı koyabilmektedir ne de kendi içinde düzen kurabilmektedir.
Bu kitapta toplanan yazılar, Mu‘tezile ve Ehlu’r-rey’in perspektifinden bakılınca İslam dünyasında görülen irade ve akıl zaaflarının dile getirilmesi, irade ve aklın Kur’an ve sünnetin rehberliğinde ve hidayetinde (yol göstericiliğinde) tekrar etkin kılınması çağrılarıdır.
İslam toplumları, uzun bir süreden beri irade ve akıl zaafının had safhaya ulaştığı, kaos ve ahlaksızlığın, iradesizliğin kol gezdiği toplumlardır. Akıl, başta olmadığı gibi, yeterince faal değildir. İslam toplumları ne tabiata söz geçirebilmektedir ne düşmanlarına karşı koyabilmektedir ne de kendi içinde düzen kurabilmektedir.
Bu kitapta toplanan yazılar, Mu‘tezile ve Ehlu’r-rey’in perspektifinden bakılınca İslam dünyasında görülen irade ve akıl zaaflarının dile getirilmesi, irade ve aklın Kur’an ve sünnetin rehberliğinde ve hidayetinde (yol göstericiliğinde) tekrar etkin kılınması çağrılarıdır.