Özlemin dili olsa
Yüreğim ses olurdu
En yaman öpüşmeler
Gelir beni bulurdu
Özlemin Dili Olsa, Nihat Behram külliyatının en önemli bölümlerinden birisidir. Behram'ın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengi'dir.
Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behram'ın eserleri önemli bir kaynaktır. Aynı zamanda sanat-kültür emekçiliğinin başucu ders kitabıdır.
Özlemin Dili Olsa bize son kırk yıllık sürecimizin, bu süreçte verilen devrimci kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin, inandığı yolda baş eğmez bir yazarın düşünce, tutum ve duyarlığıyla tanıklığını yapıyor.
"Mandalin ve elma ile buluştum!" Bu masum cümle, 12 Mart'ın ünlü hücrelerinden birinde sarf edildiği zaman kavrıyor asıl anlamını. O karanlık geçitleri bilinç kaybına uğramadan atlatıp bugüne gelebilen isimler, yıllar içinde o döneme ilişkin anılarını yazınca, önce tarihin derinliklerinden bir pencere açılmış oluyor önünüze. Arkasından da hüzünlü bir sarnıcın sızdırdığı zaman dilimleriyle yüz yüze kalıveriyorsunuz.
Özlemin dili olsa
Yüreğim ses olurdu
En yaman öpüşmeler
Gelir beni bulurdu
Özlemin Dili Olsa, Nihat Behram külliyatının en önemli bölümlerinden birisidir. Behram'ın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengi'dir.
Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behram'ın eserleri önemli bir kaynaktır. Aynı zamanda sanat-kültür emekçiliğinin başucu ders kitabıdır.
Özlemin Dili Olsa bize son kırk yıllık sürecimizin, bu süreçte verilen devrimci kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin, inandığı yolda baş eğmez bir yazarın düşünce, tutum ve duyarlığıyla tanıklığını yapıyor.
"Mandalin ve elma ile buluştum!" Bu masum cümle, 12 Mart'ın ünlü hücrelerinden birinde sarf edildiği zaman kavrıyor asıl anlamını. O karanlık geçitleri bilinç kaybına uğramadan atlatıp bugüne gelebilen isimler, yıllar içinde o döneme ilişkin anılarını yazınca, önce tarihin derinliklerinden bir pencere açılmış oluyor önünüze. Arkasından da hüzünlü bir sarnıcın sızdırdığı zaman dilimleriyle yüz yüze kalıveriyorsunuz.
