Ebruyla renklenen, yaratıcı düşünceyle derinleşen modern bir masal.
Ülkemizin tanınmış çocuk kitapları yazarı Aysel Gürmen, geleneksel el sanatlarımızın en ilginçlerinden biri olan ebruyu çocuklara anlatmayı ve sevdirmeyi başaracak nitelikteki yeni kitabıyla Günışığı Kitaplığı'nda. Ödüllü sanatçı Huban Korman'ın özgün resimleri ve tasarımıyla derinlik kazanan kitap, çocuklar kadar büyükleri de etkiliyor. Geçmişten çıkıp gelen dertli Padişah'ın, sanatın günlük yaşamdaki işlevine işaret eden öyküsü, yaratıcı düşünceyi ve kültürel değerlerimizi yüceltiyor. Günümüzün tanıdık okul gerçekliğinden yola çıkan resimli öykü, 16. yüzyıl Osmanlı dünyasına uzanan masalsı bir yolculukla boyutlanırken, çağımızın en büyük sorunlarından olan sahteciliğin karşısına sanatsal üretimin özgünlüğünü ve taklit edilemezliğini koyuyor. Kitap, çocuğu sanatla buluşturmanın, onda estetik bir uğraş ve merak duygusu yaratmanın, eğitimin en vazgeçilmez öğesi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Yerinde duramayan çocukların okuduğu Zıpzıplar Okulu'na günün birinde yaşlıca bir adam geldi, atölyesini kurup ebru yapmaya başladı. Ebru ustası, bir süre sonra zıp zıp zıplamaktan vazgeçip kendisini izlemeye dalan çocuklara bir masal anlattı: Yüzlerce yıl önce, fermanları taklit edilerek halkı dolandırılan Padişah, ülkesinin her yanına haberciler yollamış, derdine çare aramış. Sarayın bahçesinde dertli dertli dolanırken, eski dostu Ebru Ustası'na armağan ettiği köşke ulaşmış yolu. İşte o günden sonra, kimse Padişah'ın fermanlarını taklit edememiş. Acaba nasıl dersiniz?..
Ebruyla renklenen, yaratıcı düşünceyle derinleşen modern bir masal.
Ülkemizin tanınmış çocuk kitapları yazarı Aysel Gürmen, geleneksel el sanatlarımızın en ilginçlerinden biri olan ebruyu çocuklara anlatmayı ve sevdirmeyi başaracak nitelikteki yeni kitabıyla Günışığı Kitaplığı'nda. Ödüllü sanatçı Huban Korman'ın özgün resimleri ve tasarımıyla derinlik kazanan kitap, çocuklar kadar büyükleri de etkiliyor. Geçmişten çıkıp gelen dertli Padişah'ın, sanatın günlük yaşamdaki işlevine işaret eden öyküsü, yaratıcı düşünceyi ve kültürel değerlerimizi yüceltiyor. Günümüzün tanıdık okul gerçekliğinden yola çıkan resimli öykü, 16. yüzyıl Osmanlı dünyasına uzanan masalsı bir yolculukla boyutlanırken, çağımızın en büyük sorunlarından olan sahteciliğin karşısına sanatsal üretimin özgünlüğünü ve taklit edilemezliğini koyuyor. Kitap, çocuğu sanatla buluşturmanın, onda estetik bir uğraş ve merak duygusu yaratmanın, eğitimin en vazgeçilmez öğesi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Yerinde duramayan çocukların okuduğu Zıpzıplar Okulu'na günün birinde yaşlıca bir adam geldi, atölyesini kurup ebru yapmaya başladı. Ebru ustası, bir süre sonra zıp zıp zıplamaktan vazgeçip kendisini izlemeye dalan çocuklara bir masal anlattı: Yüzlerce yıl önce, fermanları taklit edilerek halkı dolandırılan Padişah, ülkesinin her yanına haberciler yollamış, derdine çare aramış. Sarayın bahçesinde dertli dertli dolanırken, eski dostu Ebru Ustası'na armağan ettiği köşke ulaşmış yolu. İşte o günden sonra, kimse Padişah'ın fermanlarını taklit edememiş. Acaba nasıl dersiniz?..