Panik Bozukluğa Psikodinamik Bakış Psikolojik Değerlendirme Sürecinde Psikodinamik Yöntemlerin Önemi

Stok Kodu:
9786257296953
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
218
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2022-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
165,00TL
140,25TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,14TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257296953
940009
Panik Bozukluğa Psikodinamik Bakış
Panik Bozukluğa Psikodinamik Bakış Psikolojik Değerlendirme Sürecinde Psikodinamik Yöntemlerin Önemi
140.25

Çağdaş psikiyatrinin temsili sayılan DSM’nin art arda yeni sürümlerinin yayımlanması ve önceki sürümlerdeki bazı rahatsızlıkların bir sonraki sürümde değişikliğe uğraması ve muhtemelen bu değişikliklerin son olmayacak olması, modern tıpla karşılaştırıldığında psikiyatri biliminin zorlama bir tıp dalı olduğu şeklinde iddiaların ortaya atılmasına neden olmuştur. Öyle ki Thomas Szas, psikiyatrinin kutsal kitabı olan DSM’yi çok daha sert bir dille eleştirerek DSM’yi rahatsızlıkları teşhis etmek bir yana bilimsel temelden yoksun ve damgalayıcı bir sistem olarak ifade etmiş, psikiyatriyi ise “yalanlar bilimi” olarak tanımlamış ve antipsikiyatri akımında yerini almıştır.

Ancak nihayetinde hem DSM taraftarlarının hem de antipsikiyatri taraftarlarının hipotezlerini destekleyecek nitelikte bilimsel çalışmaları literatürde görmenin mümkün olduğu da ifade edilmelidir. Tam da bu noktada, bu çalışmanın yukarıda ifade edilen her iki grubun da “merkezi”nde yer almadığı ifade edilmelidir. Maslow’un dediği gibi “Elinizdeki tek alet çekiç ise bir süre sonra her şey gözünüze çivi olarak görünmeye başlar!” Bu anlamda bu çalışma, psikiyatri hekiminin elindeki neredeyse tek alet olan “DSM“nin bireyi tanımada yeterli olmadığını, “bireyi tanılama” kaygısının, yerini “bireyi tanıma”ya ve anlamaya bırakması gerektiğini vurgulamaktadır.

Çağdaş psikiyatrinin temsili sayılan DSM’nin art arda yeni sürümlerinin yayımlanması ve önceki sürümlerdeki bazı rahatsızlıkların bir sonraki sürümde değişikliğe uğraması ve muhtemelen bu değişikliklerin son olmayacak olması, modern tıpla karşılaştırıldığında psikiyatri biliminin zorlama bir tıp dalı olduğu şeklinde iddiaların ortaya atılmasına neden olmuştur. Öyle ki Thomas Szas, psikiyatrinin kutsal kitabı olan DSM’yi çok daha sert bir dille eleştirerek DSM’yi rahatsızlıkları teşhis etmek bir yana bilimsel temelden yoksun ve damgalayıcı bir sistem olarak ifade etmiş, psikiyatriyi ise “yalanlar bilimi” olarak tanımlamış ve antipsikiyatri akımında yerini almıştır.

Ancak nihayetinde hem DSM taraftarlarının hem de antipsikiyatri taraftarlarının hipotezlerini destekleyecek nitelikte bilimsel çalışmaları literatürde görmenin mümkün olduğu da ifade edilmelidir. Tam da bu noktada, bu çalışmanın yukarıda ifade edilen her iki grubun da “merkezi”nde yer almadığı ifade edilmelidir. Maslow’un dediği gibi “Elinizdeki tek alet çekiç ise bir süre sonra her şey gözünüze çivi olarak görünmeye başlar!” Bu anlamda bu çalışma, psikiyatri hekiminin elindeki neredeyse tek alet olan “DSM“nin bireyi tanımada yeterli olmadığını, “bireyi tanılama” kaygısının, yerini “bireyi tanıma”ya ve anlamaya bırakması gerektiğini vurgulamaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat