“Biz serüven yazmıyoruz, yazmanın serüvenini yaşıyoruz.”
1907 yılında Galata Kulesi’nin eteklerinde inşa edilmiş, art nouveau tarzıyla göze çarpan, yüzyılı aşkın bir süredir tarihe tanık olmuş ve zamanın tüm acımasızlığına inat ayakta durmayı başaran Papadopulos Apartmanı...
Fotoğrafları ve enstelasyonlarıyla tanıdığımız M. Altar Kaplan, bu defa anlatıcı kimliğini ortaya koyarak bizleri Galata’da, farklı olduğu kadar da tanıdık bir dünyaya davet ediyor. Papadopulos Apartmanı’nda, renkli kişilikleri ve göndermeleriyle günümüz insanını, yaşadıklarını, özellikle de toplumun bireyler üzerindeki yansımalarını biraz alaycı, ama bir o kadar gerçekçi şekilde dile getiriyor. Bu kendine özgü binanın tarihiyle Cumhuriyet tarihine paralel bir patika açan Kaplan’dan keyifli bir okuma...
“Biz serüven yazmıyoruz, yazmanın serüvenini yaşıyoruz.”
1907 yılında Galata Kulesi’nin eteklerinde inşa edilmiş, art nouveau tarzıyla göze çarpan, yüzyılı aşkın bir süredir tarihe tanık olmuş ve zamanın tüm acımasızlığına inat ayakta durmayı başaran Papadopulos Apartmanı...
Fotoğrafları ve enstelasyonlarıyla tanıdığımız M. Altar Kaplan, bu defa anlatıcı kimliğini ortaya koyarak bizleri Galata’da, farklı olduğu kadar da tanıdık bir dünyaya davet ediyor. Papadopulos Apartmanı’nda, renkli kişilikleri ve göndermeleriyle günümüz insanını, yaşadıklarını, özellikle de toplumun bireyler üzerindeki yansımalarını biraz alaycı, ama bir o kadar gerçekçi şekilde dile getiriyor. Bu kendine özgü binanın tarihiyle Cumhuriyet tarihine paralel bir patika açan Kaplan’dan keyifli bir okuma...