“Sevilen bir kadının fethi, bir tahtı fethetmekten daha kıymetli ve daha ilginçtir. Hayatınızı yaşayın küçüğüm! Tanrım... Yaşamak, güzel olan her şeyi sevmektir. Büyük ovaların temiz havasını, yazın yemyeşil ormanları, kışın karla kaplı toprağı, ürkek ve yalvaran gözlerle bakan hayvanı, yoldan geçen zavallı adamı... hepsini seviyorum ben! Siz de sevin! Nerede olursanız olun, hayatı sevin.”
III. Henri Fransa tahtını terk edip kaçınca ortalık hepten karışır. Bir yanda Paris Kralı Henri de Guise, diğer yanda Navarre Kralı Henri de Béarn tahta geçmek için kolları sıvarken, Kraliçe Catherine de Médicis, kaçan oğluna inat gücü elinde tutmaya çalışır. Bu yolda en büyük desteği Papa V. Sixtus’tan alır. Diğer yandaysa V. Sixtus’a muhalif birtakım kardinaller, onun karşısına yeni, güçlü bir kadın papa çıkarırlar. Kraliçe ve Papa I. Fausta bütün dengeleri değiştirecek kadar güçlüdür.
Beri yandaysa Pardaillan acı içindedir. Aradan geçen yıllar sevdiklerini alıp götürmüş, şövalyeyi yapayalnız bırakmıştır. Ancak Pardaillan’dır bu, yarasını kimseye göstermez. Merhum Kral IX. Charles’ın oğlu Charles d’Angoulême’e nezaret ederek Paris’e gelen şövalye kendini bir anda çatışmaların ortasında bulur.
Bu çatışmaların bir ucunda Angoulême’in âşık olduğu Çingene Violetta ve parçalanmış aileler, bir ucunda kralların taht mücadelesi ve cinayetler, bir ucunda da Pardaillan’ın acıları ve Paris’in serserileri bulunmaktadır.
“Sevilen bir kadının fethi, bir tahtı fethetmekten daha kıymetli ve daha ilginçtir. Hayatınızı yaşayın küçüğüm! Tanrım... Yaşamak, güzel olan her şeyi sevmektir. Büyük ovaların temiz havasını, yazın yemyeşil ormanları, kışın karla kaplı toprağı, ürkek ve yalvaran gözlerle bakan hayvanı, yoldan geçen zavallı adamı... hepsini seviyorum ben! Siz de sevin! Nerede olursanız olun, hayatı sevin.”
III. Henri Fransa tahtını terk edip kaçınca ortalık hepten karışır. Bir yanda Paris Kralı Henri de Guise, diğer yanda Navarre Kralı Henri de Béarn tahta geçmek için kolları sıvarken, Kraliçe Catherine de Médicis, kaçan oğluna inat gücü elinde tutmaya çalışır. Bu yolda en büyük desteği Papa V. Sixtus’tan alır. Diğer yandaysa V. Sixtus’a muhalif birtakım kardinaller, onun karşısına yeni, güçlü bir kadın papa çıkarırlar. Kraliçe ve Papa I. Fausta bütün dengeleri değiştirecek kadar güçlüdür.
Beri yandaysa Pardaillan acı içindedir. Aradan geçen yıllar sevdiklerini alıp götürmüş, şövalyeyi yapayalnız bırakmıştır. Ancak Pardaillan’dır bu, yarasını kimseye göstermez. Merhum Kral IX. Charles’ın oğlu Charles d’Angoulême’e nezaret ederek Paris’e gelen şövalye kendini bir anda çatışmaların ortasında bulur.
Bu çatışmaların bir ucunda Angoulême’in âşık olduğu Çingene Violetta ve parçalanmış aileler, bir ucunda kralların taht mücadelesi ve cinayetler, bir ucunda da Pardaillan’ın acıları ve Paris’in serserileri bulunmaktadır.