Kore edebiyatının dünya çapında üne kavuşmuş ilk yazarlarından olan Kim Dong-in; En bilinen ve en etkileyici öykülerinin bulunduğu bu seçki kitabıyla ilk kez Türkçede.
Zengin bir aristokrat ailenin çocuğu olan Kim Dong-in (1900 - 1951), Sömürge döneminin adetleri gereği Japonya’da eğitimini alır ve ilk gerçekçi, sanat için sanat tutumuyla, didaktik olmaktan uzak nitelikli sanat eserlerini savunan Yaratı adlı dergiyi çıkarır. Kore edebiyatında ilkleri temsil eden çalışmaları sonrası Kim Dong-in, Japon yetkililerce tutuklansa da ideolojik tutumu sanat eserlerinde yansıtmamaya devam edecektir. 1930’larda ekonomik durumunun kötüye gitmesiyle mecburi olarak popüler işler yapmış olsa da, ömrü boyunca sanat için sanatı savunacak, nesnel bakış açısıyla gerçekçi, doğacı tutumunu eserlerinde sergileyecektir.
Öyküleri ve romanlarında devamlı olarak Japon Sömürge dönemini işleyen Kim Dong-in, açlık, hainlik, savaş, köylü ve kentlinin kötü duruma düşmüşlüğünü gösteren temalar üzerinde durmuştur. Şunu belirtmek gerekir ki, bu temaları, işçi sınıfı hareketlerinin, didaktik
aydınlanmacı tutumun hakim olduğu bir dönemde, saf estetizm denilebilecek bir tavırla işlemiştir. Modern Kore edebiyatına giriş niteliğindeki eserleri, kendinden sonraki edebiyatçılar için adeta bir okul olmuştur.
Fihrist olarak, Kore edebiyatının bu mihenk taşı ismini Türk okuyucusuna kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz.
Kore edebiyatının dünya çapında üne kavuşmuş ilk yazarlarından olan Kim Dong-in; En bilinen ve en etkileyici öykülerinin bulunduğu bu seçki kitabıyla ilk kez Türkçede.
Zengin bir aristokrat ailenin çocuğu olan Kim Dong-in (1900 - 1951), Sömürge döneminin adetleri gereği Japonya’da eğitimini alır ve ilk gerçekçi, sanat için sanat tutumuyla, didaktik olmaktan uzak nitelikli sanat eserlerini savunan Yaratı adlı dergiyi çıkarır. Kore edebiyatında ilkleri temsil eden çalışmaları sonrası Kim Dong-in, Japon yetkililerce tutuklansa da ideolojik tutumu sanat eserlerinde yansıtmamaya devam edecektir. 1930’larda ekonomik durumunun kötüye gitmesiyle mecburi olarak popüler işler yapmış olsa da, ömrü boyunca sanat için sanatı savunacak, nesnel bakış açısıyla gerçekçi, doğacı tutumunu eserlerinde sergileyecektir.
Öyküleri ve romanlarında devamlı olarak Japon Sömürge dönemini işleyen Kim Dong-in, açlık, hainlik, savaş, köylü ve kentlinin kötü duruma düşmüşlüğünü gösteren temalar üzerinde durmuştur. Şunu belirtmek gerekir ki, bu temaları, işçi sınıfı hareketlerinin, didaktik
aydınlanmacı tutumun hakim olduğu bir dönemde, saf estetizm denilebilecek bir tavırla işlemiştir. Modern Kore edebiyatına giriş niteliğindeki eserleri, kendinden sonraki edebiyatçılar için adeta bir okul olmuştur.
Fihrist olarak, Kore edebiyatının bu mihenk taşı ismini Türk okuyucusuna kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz.