İnsanoğlunun silahla ilişkisi, tarih öncesi devirlerde sert taşlara biçim verip onlardan aletler ve silahlar yapmakla başlar. Önceleri yırtıcı hayvanlara karşı korunmak ve avlanmak için silah üreten insan, sonraları kendi hemcinsleri üzerindeki hegemonyası için üretir hale gelir. O günden bugüne savaşlar insanın sosyal gelişmesinde, kaçınılmaz bir yazgı gibi algılanmış, tarih insanoğlunun doğa karşısındaki mücadelesinden çok, insanın insanla mücadelesine tanık olmuştur.Ok ve yayın kullanımı, Grek ateşinin keşfi, barutun bulunuşu, topun geliştirilmesi, tüfeğin icadı, kimyasal, nükleer ve biyolojik silahların üretilmesi insanın insanla mücadelesindeki vahşeti katbekat arttırmıştır. Öyle ki, silah ve savaş tekniklerindeki bu değişim korkunç kayıplara yol açmakla birlikte insanın yaşama biçimi ve etik anlayışını bile değiştirmiştir.Prof. Dr. Zeki Tez, bu çalışmasında insanlık tarihini bu boyutlarda etkileyen patlayıcı, silah ve savaş tekniklerinin kültürel tarihini aralıyor, bütünlüklü bir bakış sunuyor.
İnsanoğlunun silahla ilişkisi, tarih öncesi devirlerde sert taşlara biçim verip onlardan aletler ve silahlar yapmakla başlar. Önceleri yırtıcı hayvanlara karşı korunmak ve avlanmak için silah üreten insan, sonraları kendi hemcinsleri üzerindeki hegemonyası için üretir hale gelir. O günden bugüne savaşlar insanın sosyal gelişmesinde, kaçınılmaz bir yazgı gibi algılanmış, tarih insanoğlunun doğa karşısındaki mücadelesinden çok, insanın insanla mücadelesine tanık olmuştur.Ok ve yayın kullanımı, Grek ateşinin keşfi, barutun bulunuşu, topun geliştirilmesi, tüfeğin icadı, kimyasal, nükleer ve biyolojik silahların üretilmesi insanın insanla mücadelesindeki vahşeti katbekat arttırmıştır. Öyle ki, silah ve savaş tekniklerindeki bu değişim korkunç kayıplara yol açmakla birlikte insanın yaşama biçimi ve etik anlayışını bile değiştirmiştir.Prof. Dr. Zeki Tez, bu çalışmasında insanlık tarihini bu boyutlarda etkileyen patlayıcı, silah ve savaş tekniklerinin kültürel tarihini aralıyor, bütünlüklü bir bakış sunuyor.