Bizans döneminin önemi şehirlerinden biri olan Edirne, Osmanlılar tarafından fethiyle birlikte başkent yapılmıştır. Edirne’nin fatihi I. Murad’ın emri ile Kaleiçi’nde kiliseden dönüştürülen Halebi Camii’nde ilk Cuma namazı kılınmıştır. Bu dönemde yapılan bir diğer cami ise yine Kaleiçi’nde Ayasofya Kilisesi’nin dönüştürülmesi ile Kilise Camii olmuştur. Yıldırım Bâyezid zamanında Edirne’nin önemi daha da artmıştır. Hükümdarlığında Rumeli’de giriştiği savaşlarda Edirne’yi merkez haline getirmiştir. Osmanlı hâkimiyetinde Edirne’de uzun süreli bir istikrar dönemi yaşanmış ve her açıdan gözlemlenebilir bir büyüme sağlanmıştır. Balkan fetihlerine açılan kapı niteliğinde olan şehir, kısa bir süre içerisinde Türk-İslam kimliğine bürünmüştür. Kudretlerini görkemli bir şekilde sergilemeye özen gösteren sultanlar, kendi isimlerini taşıyan camiler inşa ettirmişlerdir. Osmanlı sultanlarının yanı sıra sadrazamlar, defterdarlar, sancak beyleri gibi önemli devlet adamları da şehri gösterişli yapılarla süslemişlerdir. Osmanlı’nın önde gelen isimleri tarafından yaptırılan bu nadide eserler ile birlikte şehir, Türk-İslam medeniyetinin sembolü haline getirilmiştir. Şehir merkezinde yeni mahalleler oluşturulmuş ve yeni kurulan idari, dinî, askerî ve sosyal kurumlar ile birlikte nüfusunda artışlar yaşanmıştır.
Bizans döneminin önemi şehirlerinden biri olan Edirne, Osmanlılar tarafından fethiyle birlikte başkent yapılmıştır. Edirne’nin fatihi I. Murad’ın emri ile Kaleiçi’nde kiliseden dönüştürülen Halebi Camii’nde ilk Cuma namazı kılınmıştır. Bu dönemde yapılan bir diğer cami ise yine Kaleiçi’nde Ayasofya Kilisesi’nin dönüştürülmesi ile Kilise Camii olmuştur. Yıldırım Bâyezid zamanında Edirne’nin önemi daha da artmıştır. Hükümdarlığında Rumeli’de giriştiği savaşlarda Edirne’yi merkez haline getirmiştir. Osmanlı hâkimiyetinde Edirne’de uzun süreli bir istikrar dönemi yaşanmış ve her açıdan gözlemlenebilir bir büyüme sağlanmıştır. Balkan fetihlerine açılan kapı niteliğinde olan şehir, kısa bir süre içerisinde Türk-İslam kimliğine bürünmüştür. Kudretlerini görkemli bir şekilde sergilemeye özen gösteren sultanlar, kendi isimlerini taşıyan camiler inşa ettirmişlerdir. Osmanlı sultanlarının yanı sıra sadrazamlar, defterdarlar, sancak beyleri gibi önemli devlet adamları da şehri gösterişli yapılarla süslemişlerdir. Osmanlı’nın önde gelen isimleri tarafından yaptırılan bu nadide eserler ile birlikte şehir, Türk-İslam medeniyetinin sembolü haline getirilmiştir. Şehir merkezinde yeni mahalleler oluşturulmuş ve yeni kurulan idari, dinî, askerî ve sosyal kurumlar ile birlikte nüfusunda artışlar yaşanmıştır.