“Kızıl Elma neresi?”
“Atınızın gittiği yer... Padişahım!”
“Orası neresi?”
“Neresi olduğunu ancak padişahım bilir...”
Bu kitaptaki öyküler boyun eğmeyen, lafını esirgemeyen yiğit insanların hikâyeleridir. Muhsin Çelebi’nin canı ve malı pahasına kendisine verilen görevi yerine getirmedeki mertliğini; gözünü budaktan ayırmayan cengaver Tosun Bey’in isterse kendini kurtarabilecekken haksız olduğu açık olan bir fermana boyun eğişini; Kızıl Elma’yı haykıran yeniçerileri ve daha nicesini Ömer Seyfettin’in kaleminden okuyacaksınız.
“Kızıl Elma neresi?”
“Atınızın gittiği yer... Padişahım!”
“Orası neresi?”
“Neresi olduğunu ancak padişahım bilir...”
Bu kitaptaki öyküler boyun eğmeyen, lafını esirgemeyen yiğit insanların hikâyeleridir. Muhsin Çelebi’nin canı ve malı pahasına kendisine verilen görevi yerine getirmedeki mertliğini; gözünü budaktan ayırmayan cengaver Tosun Bey’in isterse kendini kurtarabilecekken haksız olduğu açık olan bir fermana boyun eğişini; Kızıl Elma’yı haykıran yeniçerileri ve daha nicesini Ömer Seyfettin’in kaleminden okuyacaksınız.