"Ve bu yerin," diye geçirdi içinden, "hanımı ben olabilirdim!" Tüm dünyada, gelmiş geçmiş en sevilen aşk romanı hangisidir diye sorulsa pek çok kişi hiç tereddütsüz Aşk ve Gurur diyecektir. Öyle büyülü bir kitaptır Aşk ve Gurur. Jane Austen da, okurlarının hiç bitmesin isteyeceği bir kitap yazdığının farkında olsa gerek ki kitabın sonunda hikâyenin nasıl devam ettiğine dair birtakım bilgiler verir. Ama bunca devam kitabı yazıldığına göre belli ki bu kadarı okurlara yetmemiştir. Yazar Jane Dawkins de kitabın bittiğini kabullenmek istemeyenlerden. O en çok Elizabeth'in Pemberley'deki ilk zamanlarını merak etmiş. Şaşkın mıdır? Endişeli midir? Kendini yalnız hissetmiş midir? Ve bu merakından yola çıkarak Aşk ve Gurur'un en sevilen devam kitaplarından birini kaleme almış. Elizabeth Bennet, yani Pemberley'nin çiçeği burnunda hanımı Bayan Darcy, bu eşsiz malikânede geçirdiği ilk senesinde sevgili kardeşi Jane'e yazdığı mektuplara döküyor içini. Ve onun o bildik alaycılığı, tükenmeyen neşesi ve kıvrak dili sayesinde Pemberley'den Mektuplar yine hiç bitmesin isteyeceğimiz edebî bir şölene dönüşüyor.
"Ve bu yerin," diye geçirdi içinden, "hanımı ben olabilirdim!" Tüm dünyada, gelmiş geçmiş en sevilen aşk romanı hangisidir diye sorulsa pek çok kişi hiç tereddütsüz Aşk ve Gurur diyecektir. Öyle büyülü bir kitaptır Aşk ve Gurur. Jane Austen da, okurlarının hiç bitmesin isteyeceği bir kitap yazdığının farkında olsa gerek ki kitabın sonunda hikâyenin nasıl devam ettiğine dair birtakım bilgiler verir. Ama bunca devam kitabı yazıldığına göre belli ki bu kadarı okurlara yetmemiştir. Yazar Jane Dawkins de kitabın bittiğini kabullenmek istemeyenlerden. O en çok Elizabeth'in Pemberley'deki ilk zamanlarını merak etmiş. Şaşkın mıdır? Endişeli midir? Kendini yalnız hissetmiş midir? Ve bu merakından yola çıkarak Aşk ve Gurur'un en sevilen devam kitaplarından birini kaleme almış. Elizabeth Bennet, yani Pemberley'nin çiçeği burnunda hanımı Bayan Darcy, bu eşsiz malikânede geçirdiği ilk senesinde sevgili kardeşi Jane'e yazdığı mektuplara döküyor içini. Ve onun o bildik alaycılığı, tükenmeyen neşesi ve kıvrak dili sayesinde Pemberley'den Mektuplar yine hiç bitmesin isteyeceğimiz edebî bir şölene dönüşüyor.