Hz. Ümmü Seleme (ra), kabile bağlarının çok güçlü olduğu bir toplumda Hz. Peygamber’e (sas) en fazla düşmanlık yapan kabilelerden birinin kızı olarak, erken dönemde Müslüman olmuş yürekli bir kadındır.
O dönemin ulaşım şartlarının zorluğuna rağmen iki defa Habeşistan’a hicret etmiş ve Medine’ye kocası ile hicretine engel olunmuştu. Aradan bir yıl geçtikten sonra, akrabalarından izin çıkınca, yalnız başına hicret etmek üzere, yanına çocuğunu da alarak yola çıktı. Şayet Ten‘im’de Osman b. Talha’ya (ra) rastlamasaydı, tek başına Mekke’den Medine’ye yolculuğu göze alacak kadar cesur bir kadındır.
Peygamber hanımı olmanın yanında, Hudeybiye’deki tutumu ile de İslâm tarihinde özel bir yer edinmiştir.
Kısacası Hz. Ümmü Seleme (ra), döneminin ve yaşadığı coğrafyanın kadınlarına benzemeyen, güçlü kişiliği, yüksek özgüveni ve yaptıkları ile nev’i şahsına münhasır bir kadındır.
Hz. Ümmü Seleme (ra), kabile bağlarının çok güçlü olduğu bir toplumda Hz. Peygamber’e (sas) en fazla düşmanlık yapan kabilelerden birinin kızı olarak, erken dönemde Müslüman olmuş yürekli bir kadındır.
O dönemin ulaşım şartlarının zorluğuna rağmen iki defa Habeşistan’a hicret etmiş ve Medine’ye kocası ile hicretine engel olunmuştu. Aradan bir yıl geçtikten sonra, akrabalarından izin çıkınca, yalnız başına hicret etmek üzere, yanına çocuğunu da alarak yola çıktı. Şayet Ten‘im’de Osman b. Talha’ya (ra) rastlamasaydı, tek başına Mekke’den Medine’ye yolculuğu göze alacak kadar cesur bir kadındır.
Peygamber hanımı olmanın yanında, Hudeybiye’deki tutumu ile de İslâm tarihinde özel bir yer edinmiştir.
Kısacası Hz. Ümmü Seleme (ra), döneminin ve yaşadığı coğrafyanın kadınlarına benzemeyen, güçlü kişiliği, yüksek özgüveni ve yaptıkları ile nev’i şahsına münhasır bir kadındır.