Amazon | Barnes & Noble | Library Journal | SyFy Wire | Vulture tarafından yılın en iyi fantastik kitapları seçkisinde yer aldı.
En İyi İlk Roman Adayı (2018)
Dünya Fantezi Ödülü, En İyi Roman Adayı (2018)
İngiliz Fantezi Ödülü (2018)
Nehri, büyüye asla inanmazdı. Şüphesiz güçlüydü; on sekizinci yüzyıl Kahire'sinin en yetenekli dolandırıcılarındandı. Sunduğu hizmetlerin -el fallarının, cin çıkarma ayinlerinin ve şifalı muskaların- numara olduğunu herkesten iyi biliyordu, yine de gerek hayatta kalmak gerek Osmanlı seçkinlerini dolandırmak için harika bir yoldu bu.
Ancak Nehri kendisi kadar kurnaz ve karanlık denebilecek kadar gizemli Dara'yı kazayla başka bir dünyadan çağırdığında inançlarını gözden geçirmek zorunda kaldı. Dara ona inanılmaz bir hikâye anlattı: Sıcak, rüzgârlı kumların ateş yaratıklarıyla dolup taştığı, nehirlerde efsanevi maridlerin uyuduğu; bir zamanların muhteşem insan şehirlerinin kalıntılarının ve üstünde devasa avcı kuşların daireler çizdiği dağların ötesinde efsanevi pirinç kenti Divyurdu uzanıyordu. Nehri'nin mutlak bağlı olduğu şehir.
Divyurdu'nda, büyülerle bağlanmış yaldızlı pirinç duvarların içinde ve altı cin kabilesinin altı kapısının arkasında, eski husumetler derinlere iniyordu. Nehri bu dünyaya adım atmaya karar verdiğinde ise pamuk ipliğine bağlı barış bozuldu. Dara'nın tüm uyarılarına rağmen Nehri, babasının yozlaşmış yönetimini değiştirmeyi hayal eden idealist prens Alizeyd ile tereddütlü bir dostluk kurdu.
Nehri çok geçmeden hiçbir büyünün onu karmaşık taht oyunlarının tehlikelerinden koruyamayacağını, en akıllıca planların bile ölümcül sonuçları olabileceğini anlayacaktı... ve “ne dilediğine dikkat et” demelerinin bir sebebi olduğunu öğrenecekti.
“Sadece birkaç sayfası bile büyüsüyle sizi ağına düşürecek.”
Robin Hobb, Farseer Serisinin Yazarı
“Pirinç Kenti, Bağdat'tan Fairbanks'e tüm okurları inanılmayacak kadar farklı dünyalarla ortak dil ve olağanüstü imgeler vasıtasıyla buluşturuyor.”
New York Times Book Review
“Chakraborty canlı anlatımıyla kurguya pek çok sürpriz katıyor ve aksiyonu alaycı bir mizah anlayışıyla ele alıyor. Bu kitapta potansiyel bir seri oluşturmak için gereken her şey var: Kavgacı, bağımsız ana karakter, ki Star Wars'taki Rey'i anımsatıyor, ve zengin bir hayal gücünün eseri, alternatif bir dünya.”
Publishers Weekly
“Bu fantastik romanının ne kadar muhteşem ve çok katmanlı olduğunu tarif etmek zor.”
Syfy Wire
“Şiirsel... Chakraborty'nin Ortadoğu tarihini, folklorunu ve kültürünü ele alma biçimi hızla ilerleyen olay örgüsüne, incelikle çizilmiş karakterlere ve harika şekilde inşa edilmiş büyüleyici bir dünyaya ilham kaynağı oluyor.”
Library Journal
“Pirinç Kenti, (Patrick Rothfuss'un) Rüzgarın Adı'ndan beri okuduğum en iyi fantastik roman. Çarpıcı ve karmaşık, güçlü ve inanılmaz. Kesinlikle okumalısınız.”
Sabaa Tahir, Küller ve Kor'un Yazarı
“Pirinç Kenti'ni hızla bitirdim, sonrasında ne olacağını okumak için sabırsızlanıyorum.”
Peter V. Brett, İblis Döngüsü Serisinin Yazarı
“Hızlı temposu, güçlü karakterleri ve insanı içine alan dünyasıyla S. A. Chakraborty'nin bu çıkış romanı okuru daha fazlasını ister halde bırakacak. Cinlerle dolu harikulade bir uçan halı macerası.”
Michael J. Sullivan, Destanlar Çağı'nın Yazarı
“Gerçek bir okuma şöleni: Esprili ve kanlı, baş döndürücü biçimde büyülü ve yine de gerçekçi.”
Laini Taylor, Duman ve Kemiğin Kızı Serisinin Yazarı
“Zengin bir başyapıt. Chakraborty'nin çıkış romanı arzuyla dolu ve entrikayla kaplı; dişlerinizi geçirmek isteyeceğiniz kadar leziz bir dünyaya ve büyüleyici karakterlere sahip. Mutlaka okunmalı.”
Roshani Chokshi, Yıldızlara Sarılı Kraliçe'nin Yazarı
Locus Ödül
Amazon | Barnes & Noble | Library Journal | SyFy Wire | Vulture tarafından yılın en iyi fantastik kitapları seçkisinde yer aldı.
En İyi İlk Roman Adayı (2018)
Dünya Fantezi Ödülü, En İyi Roman Adayı (2018)
İngiliz Fantezi Ödülü (2018)
Nehri, büyüye asla inanmazdı. Şüphesiz güçlüydü; on sekizinci yüzyıl Kahire'sinin en yetenekli dolandırıcılarındandı. Sunduğu hizmetlerin -el fallarının, cin çıkarma ayinlerinin ve şifalı muskaların- numara olduğunu herkesten iyi biliyordu, yine de gerek hayatta kalmak gerek Osmanlı seçkinlerini dolandırmak için harika bir yoldu bu.
Ancak Nehri kendisi kadar kurnaz ve karanlık denebilecek kadar gizemli Dara'yı kazayla başka bir dünyadan çağırdığında inançlarını gözden geçirmek zorunda kaldı. Dara ona inanılmaz bir hikâye anlattı: Sıcak, rüzgârlı kumların ateş yaratıklarıyla dolup taştığı, nehirlerde efsanevi maridlerin uyuduğu; bir zamanların muhteşem insan şehirlerinin kalıntılarının ve üstünde devasa avcı kuşların daireler çizdiği dağların ötesinde efsanevi pirinç kenti Divyurdu uzanıyordu. Nehri'nin mutlak bağlı olduğu şehir.
Divyurdu'nda, büyülerle bağlanmış yaldızlı pirinç duvarların içinde ve altı cin kabilesinin altı kapısının arkasında, eski husumetler derinlere iniyordu. Nehri bu dünyaya adım atmaya karar verdiğinde ise pamuk ipliğine bağlı barış bozuldu. Dara'nın tüm uyarılarına rağmen Nehri, babasının yozlaşmış yönetimini değiştirmeyi hayal eden idealist prens Alizeyd ile tereddütlü bir dostluk kurdu.
Nehri çok geçmeden hiçbir büyünün onu karmaşık taht oyunlarının tehlikelerinden koruyamayacağını, en akıllıca planların bile ölümcül sonuçları olabileceğini anlayacaktı... ve “ne dilediğine dikkat et” demelerinin bir sebebi olduğunu öğrenecekti.
“Sadece birkaç sayfası bile büyüsüyle sizi ağına düşürecek.”
Robin Hobb, Farseer Serisinin Yazarı
“Pirinç Kenti, Bağdat'tan Fairbanks'e tüm okurları inanılmayacak kadar farklı dünyalarla ortak dil ve olağanüstü imgeler vasıtasıyla buluşturuyor.”
New York Times Book Review
“Chakraborty canlı anlatımıyla kurguya pek çok sürpriz katıyor ve aksiyonu alaycı bir mizah anlayışıyla ele alıyor. Bu kitapta potansiyel bir seri oluşturmak için gereken her şey var: Kavgacı, bağımsız ana karakter, ki Star Wars'taki Rey'i anımsatıyor, ve zengin bir hayal gücünün eseri, alternatif bir dünya.”
Publishers Weekly
“Bu fantastik romanının ne kadar muhteşem ve çok katmanlı olduğunu tarif etmek zor.”
Syfy Wire
“Şiirsel... Chakraborty'nin Ortadoğu tarihini, folklorunu ve kültürünü ele alma biçimi hızla ilerleyen olay örgüsüne, incelikle çizilmiş karakterlere ve harika şekilde inşa edilmiş büyüleyici bir dünyaya ilham kaynağı oluyor.”
Library Journal
“Pirinç Kenti, (Patrick Rothfuss'un) Rüzgarın Adı'ndan beri okuduğum en iyi fantastik roman. Çarpıcı ve karmaşık, güçlü ve inanılmaz. Kesinlikle okumalısınız.”
Sabaa Tahir, Küller ve Kor'un Yazarı
“Pirinç Kenti'ni hızla bitirdim, sonrasında ne olacağını okumak için sabırsızlanıyorum.”
Peter V. Brett, İblis Döngüsü Serisinin Yazarı
“Hızlı temposu, güçlü karakterleri ve insanı içine alan dünyasıyla S. A. Chakraborty'nin bu çıkış romanı okuru daha fazlasını ister halde bırakacak. Cinlerle dolu harikulade bir uçan halı macerası.”
Michael J. Sullivan, Destanlar Çağı'nın Yazarı
“Gerçek bir okuma şöleni: Esprili ve kanlı, baş döndürücü biçimde büyülü ve yine de gerçekçi.”
Laini Taylor, Duman ve Kemiğin Kızı Serisinin Yazarı
“Zengin bir başyapıt. Chakraborty'nin çıkış romanı arzuyla dolu ve entrikayla kaplı; dişlerinizi geçirmek isteyeceğiniz kadar leziz bir dünyaya ve büyüleyici karakterlere sahip. Mutlaka okunmalı.”
Roshani Chokshi, Yıldızlara Sarılı Kraliçe'nin Yazarı
Locus Ödül