Modern Çağda Geçen Bir “Binbir Gece Masalı”…
Horace Ventimore, pek de başarılı olmayan bir mimardır. Günün birinde, bir tanıdığının yerine bir müzayedeye katılır ve kimsenin ilgisini çekmeyen, eski püskü, çirkin görünüşlü pirinç bir şişeyi satın alır.
Evine gelip şişeyi açtığında, üç bin yıl önce şişeye hapsedilmiş bir cin serbest kalır ve kendisini kurtaran Horace’a o klasik cümleyi söyler: “Dile benden ne dilersen.” Horace ne dileyeceğine dikkat etmelidir çünkü cin gerçekten de Horace’ın dilediği, hatta öylesine söylediği her şeyi yapmaya hazırdır.
Lambadan çıkan cin hikâyesinin modern bir versiyonu sayılabilecek Pirinç Şişe, ince mizahıyla, canlı anlatımıyla ve arka planında Avrupalıların doğu kültürüne bakışları konusundaki gözlemleriyle unutulmayacak bir klasik…
Modern Çağda Geçen Bir “Binbir Gece Masalı”…
Horace Ventimore, pek de başarılı olmayan bir mimardır. Günün birinde, bir tanıdığının yerine bir müzayedeye katılır ve kimsenin ilgisini çekmeyen, eski püskü, çirkin görünüşlü pirinç bir şişeyi satın alır.
Evine gelip şişeyi açtığında, üç bin yıl önce şişeye hapsedilmiş bir cin serbest kalır ve kendisini kurtaran Horace’a o klasik cümleyi söyler: “Dile benden ne dilersen.” Horace ne dileyeceğine dikkat etmelidir çünkü cin gerçekten de Horace’ın dilediği, hatta öylesine söylediği her şeyi yapmaya hazırdır.
Lambadan çıkan cin hikâyesinin modern bir versiyonu sayılabilecek Pirinç Şişe, ince mizahıyla, canlı anlatımıyla ve arka planında Avrupalıların doğu kültürüne bakışları konusundaki gözlemleriyle unutulmayacak bir klasik…