Cemal Paşa'nın henüz genç bir kolağası iken yazdığı bu eser, İkinci Dünya Savaşı'nın namlı generallerinden George Smith Patton'un henüz yarbayken yazdığı bir karargâh çalışması olan "Gelibolu Savunması" adlı eserine benzetilebilir. İki eser arasında usûl açısından ciddi benzerlikler vardır. Patton, kullandığı kaynaklar itibariyle Çanakkale'de hem itilaf cephesini hem de Türk karargâhını değerlendirerek birlikte incelemiştir. Bu eserde de Cemal Paşa, Türk tarafına ilaveten Rus tarafının hareketlerini de incelemiş, bu konuda etraflıca bilgi vermiştir. Eseri kıymetli kılan özelliklerden biri de budur.
Plevne'de, Türk tarafında çok büyük bir kıymet olan Miralay Yunus Bey, Rus tarafında ise Cemal Paşa'nın eserinde "bilumum Rus generallerine iktidarca faik olduğunu ispat eylemişti" dediği General Skobelev bulunmaktaydı. Türklere Allah'ın bir lütfu, Ruslara ise bir cezası olarak harbin bu iki yıldızı karşılıklı aynı cephedeydi. Bu durum Plevne Müdafaası eserinde güzel bir şekilde ele alınan hususlardan biridir. Bunun haricinde Rus taarruzları sonucunda Cemal Paşa tarafından yapılan değerlendirmeler eserin kıymetini bir kat daha artırmaktadır.
İttihat ve Terakki'nin meşhur üç paşasından biri olan Cemal Paşa'nın 1922 yılında alçakça katledilişinin üzerinden geçen doksan sekiz yılın ardından bu eserin okuyucuyla buluşması ve dedelerimizden âdeta kutsal bir emanet olarak devraldığımız bu hazinelerin Türk çocuklarına ulaştırılması üstümüze düşen bir vazifenin yerine getirilişidir.
Cemal Paşa'nın henüz genç bir kolağası iken yazdığı bu eser, İkinci Dünya Savaşı'nın namlı generallerinden George Smith Patton'un henüz yarbayken yazdığı bir karargâh çalışması olan "Gelibolu Savunması" adlı eserine benzetilebilir. İki eser arasında usûl açısından ciddi benzerlikler vardır. Patton, kullandığı kaynaklar itibariyle Çanakkale'de hem itilaf cephesini hem de Türk karargâhını değerlendirerek birlikte incelemiştir. Bu eserde de Cemal Paşa, Türk tarafına ilaveten Rus tarafının hareketlerini de incelemiş, bu konuda etraflıca bilgi vermiştir. Eseri kıymetli kılan özelliklerden biri de budur.
Plevne'de, Türk tarafında çok büyük bir kıymet olan Miralay Yunus Bey, Rus tarafında ise Cemal Paşa'nın eserinde "bilumum Rus generallerine iktidarca faik olduğunu ispat eylemişti" dediği General Skobelev bulunmaktaydı. Türklere Allah'ın bir lütfu, Ruslara ise bir cezası olarak harbin bu iki yıldızı karşılıklı aynı cephedeydi. Bu durum Plevne Müdafaası eserinde güzel bir şekilde ele alınan hususlardan biridir. Bunun haricinde Rus taarruzları sonucunda Cemal Paşa tarafından yapılan değerlendirmeler eserin kıymetini bir kat daha artırmaktadır.
İttihat ve Terakki'nin meşhur üç paşasından biri olan Cemal Paşa'nın 1922 yılında alçakça katledilişinin üzerinden geçen doksan sekiz yılın ardından bu eserin okuyucuyla buluşması ve dedelerimizden âdeta kutsal bir emanet olarak devraldığımız bu hazinelerin Türk çocuklarına ulaştırılması üstümüze düşen bir vazifenin yerine getirilişidir.