Polisiye & Macera Seti (3 Kitap)

Stok Kodu:
2433217151568
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
1032
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
130,00TL
110,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,51TL
Temin süresi 2-5 gündür.
2433217151568
1343890
Polisiye & Macera Seti (3 Kitap)
Polisiye & Macera Seti (3 Kitap)
110.50

KANLI AY

AY KAN KIRMIZIYA BÜRÜNDÜ
Şeytanın elçisi Faişanal kanlı ellerini, gökyüzünde bütün ihtişamı ile parlayan aya doğru açtı ve yüksek sesle İbranice bir şeyler haykırıyordu. Yedi değişik dinin temsilcisi Faişanal’ın etrafında daire biçiminde ayakta duruyor, ellerindeki kesiklerden damlayan kanları içi süt dolu kâseye akıtıyorlardı. Ay bir anda kızıla büründü ve lanet dünyanın üzerine çöktü. Cinler ve İnsanlar arasındaki perde kalktı…
Komiser Adal Yalçın ve cinayet büro dedektifleri, para-normal varlıkların etkisinde işlenmiş cinayetlerin izini sürüyor. Komiser Adal Yalçın büyücülerin kötü büyüleriyle araladıkları berzah kapısından giren şeytan ve kötü cinlerin insanları köle etmek için başlattıkları Kanlı ay büyüsü ile yeryüzünde çıkardıkları cinayetlerin izinde. Adal Yalçın ve Funda’nın para-normal olayların izinde yaşadıkları masum ve temiz aşk hikâyelerini konu ediyor. Komiser Adal Yalçın ve ekibi, Başkentin bilinmeyen karanlık sokaklarında, işlenmiş gizem dolu cinayetlerin para-normal gölgesinin izini sürüyor. Her satırında, korku ve gerim gerim gerilim var.
Dikkat! GECE TEK BAŞINIZA YALNIZ İKEN OKUMAYIN!

AKIL OYUNLARI

"Devletleri akıl yönetir, devlet aklı istihbarattır."
İstihbarat teşkilatları, etkin ve güçlü olmayan devletlerin masada söz hakkı yoktur, hatta o masada sandalyeleri de yoktur. Eğer bir yerlerde bombalar patlamıyorsa, insanlar ölmüyorsa, kaos ve kargaşa yoksa bunun teminatı ve engelleyicisi Türk istihbaratıdır. “Peşinizdeyiz vesizi iyi tanıyoruz!”
Başlangıçta falcılık ve astrolojiye dayanan istihbarat; eski Türk devlet yapısı ve geleneği ile şekillenmeye başlamış, isim ve unvan değişiklikleriyle günümüze gelmiş, şu anki en güçlü ve başarılı İstihbarat sistemi ve birimlerinin son halini almıştır.
Kahramanımız Özel Kuvvetler Subayı Fırtına Atakan, subaylıktan Türk istihbaratına geçişini, burada yurt içi ve yurt dışındaki çok gizli, önemli görevlere katılarak verdiği kahramanlık mücadelelerini ve Burcu Öğretmen’le olan büyük aşk hikâyesini anlatıyor. Burcu Öğretmen’e olan kalbindeki sevdası ile hain terör örgütlerine beslediği kin ve intikam ateşiyle tarih yazıyor.
Bir sevdanın en masum halinin işlendiği, bir kalbe iki sevdanın sığdırıldığı mangal yürekli, kurt bakışlı, isimsiz kahramanın destanını anlatıyor.
İstihbaratçılarımız, daha önce duymadığınız, bilmediğiniz en gizli yöntemlerle teröristlerin içine sızarak yabancı devletlerin akıllarıyla oynuyor, bilginin kaynağına girerek değişik usul ve yöntemlerle bazen lokantada bulaşıkçı, bazen kâğıt toplayıcısı, kırmızı ışıkta cam silen dilenci kılığında karşımıza çıkıyorlar…
“Baktığınız her yerde biz varız, biz her yerdeyiz dosta da düşmana da nefesleri kadar yakınız, biz isimsizleriz…”
“Vatan sağ olsun!”


ATAPUSAT AİLESİ

“Askeri güç, vatanın bağımsızlığını ilelebet koruyamaz! Vatanın bağımsızlığı ebediyen korumak için bağımsızlığa inanmış bir millet ve milleti ayakta tutan aile birliğine ihtiyaç vardır.”
Mehmet Kemal Atapusat


“Evlad-ı Fatihan'ın ilk öncülerinden olan ailemizin soy ismini, büyük dedemiz Merbutiyet Mehmet’e, bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildiğini biliyorsun. Biz devletimizin koruyu ailelerinden sadece biriyiz. Biz Atapusat ailesi olarak Türklüğün varlık mücadelesi gösterdiği her yere silah gönderdik. Mîsâk-ı Millîciler yanında olduk.”
Makbule Atapusat


“Mustafa Kemal Paşa kurtuluş mücadelesini on yıl önce başlatsaydı başarıya kavuşabilir miydi? Bağımsızlığa kavuşmak için yapacaklarını çok uzun yıllar önce kararlaştırmıştı ve zamanın gelmesi için beklemişti. Biz bugün iç savaşa neden olacak bir karar aldığımızda kaybederiz, milletimiz kaybeder. Zamanı geldiğinde, yani halkımız kurtuluş istediğinde, biz öncü olmaktan başımızı cellat taşına koymaktan çekinmeyiz.”
Mehmet Kemal Atapusat


“Yok öyle deme! Böyle ifade olmaz deme! Atalarımız her daim yaşananları masallaştırarak anlatmıştır ki çocuklar da anlasın cahil olan da! Bu ifadeyi kim okuyacak çocuk mu cahil mi bilmediğim için önden böyle anlatmak lazım.”
İsmet Seyyah


“O yenilmez gerçek bir kahramandı! Yaralanmasına, yardıma muhtaç kalmasına, hata yapmasına hatta ilaç kullanarak hile yapmasına rağmen o bir kahramandı.”
“Kimse anlamasa da o benim kahramanım.”
Yağmur Atapusat


“Biz yemin etmeden kağıda imza atmayız. Yemin ettiklerimizin de arkasındayız.”
“…”
“Çok konuştum sayın savcım. Sonra arkamızdan gammazcı derler. Masum bir kadına iftira atılmasa bunları da söylemezdim. Adım Efecan Ertinay. Bizde meslek yoktur, vazife vardır; ben Efeyim. Bizim gelirimiz maddi değildir, belimdeki silahım, bindiğim atım, Han’ım olan eşimdir.”
Efecan Ertinay


Ölüm olmasa senle sonsuza kadar sırt sırta savaşırdım.
Zeyrek Ali

KANLI AY

AY KAN KIRMIZIYA BÜRÜNDÜ
Şeytanın elçisi Faişanal kanlı ellerini, gökyüzünde bütün ihtişamı ile parlayan aya doğru açtı ve yüksek sesle İbranice bir şeyler haykırıyordu. Yedi değişik dinin temsilcisi Faişanal’ın etrafında daire biçiminde ayakta duruyor, ellerindeki kesiklerden damlayan kanları içi süt dolu kâseye akıtıyorlardı. Ay bir anda kızıla büründü ve lanet dünyanın üzerine çöktü. Cinler ve İnsanlar arasındaki perde kalktı…
Komiser Adal Yalçın ve cinayet büro dedektifleri, para-normal varlıkların etkisinde işlenmiş cinayetlerin izini sürüyor. Komiser Adal Yalçın büyücülerin kötü büyüleriyle araladıkları berzah kapısından giren şeytan ve kötü cinlerin insanları köle etmek için başlattıkları Kanlı ay büyüsü ile yeryüzünde çıkardıkları cinayetlerin izinde. Adal Yalçın ve Funda’nın para-normal olayların izinde yaşadıkları masum ve temiz aşk hikâyelerini konu ediyor. Komiser Adal Yalçın ve ekibi, Başkentin bilinmeyen karanlık sokaklarında, işlenmiş gizem dolu cinayetlerin para-normal gölgesinin izini sürüyor. Her satırında, korku ve gerim gerim gerilim var.
Dikkat! GECE TEK BAŞINIZA YALNIZ İKEN OKUMAYIN!

AKIL OYUNLARI

"Devletleri akıl yönetir, devlet aklı istihbarattır."
İstihbarat teşkilatları, etkin ve güçlü olmayan devletlerin masada söz hakkı yoktur, hatta o masada sandalyeleri de yoktur. Eğer bir yerlerde bombalar patlamıyorsa, insanlar ölmüyorsa, kaos ve kargaşa yoksa bunun teminatı ve engelleyicisi Türk istihbaratıdır. “Peşinizdeyiz vesizi iyi tanıyoruz!”
Başlangıçta falcılık ve astrolojiye dayanan istihbarat; eski Türk devlet yapısı ve geleneği ile şekillenmeye başlamış, isim ve unvan değişiklikleriyle günümüze gelmiş, şu anki en güçlü ve başarılı İstihbarat sistemi ve birimlerinin son halini almıştır.
Kahramanımız Özel Kuvvetler Subayı Fırtına Atakan, subaylıktan Türk istihbaratına geçişini, burada yurt içi ve yurt dışındaki çok gizli, önemli görevlere katılarak verdiği kahramanlık mücadelelerini ve Burcu Öğretmen’le olan büyük aşk hikâyesini anlatıyor. Burcu Öğretmen’e olan kalbindeki sevdası ile hain terör örgütlerine beslediği kin ve intikam ateşiyle tarih yazıyor.
Bir sevdanın en masum halinin işlendiği, bir kalbe iki sevdanın sığdırıldığı mangal yürekli, kurt bakışlı, isimsiz kahramanın destanını anlatıyor.
İstihbaratçılarımız, daha önce duymadığınız, bilmediğiniz en gizli yöntemlerle teröristlerin içine sızarak yabancı devletlerin akıllarıyla oynuyor, bilginin kaynağına girerek değişik usul ve yöntemlerle bazen lokantada bulaşıkçı, bazen kâğıt toplayıcısı, kırmızı ışıkta cam silen dilenci kılığında karşımıza çıkıyorlar…
“Baktığınız her yerde biz varız, biz her yerdeyiz dosta da düşmana da nefesleri kadar yakınız, biz isimsizleriz…”
“Vatan sağ olsun!”


ATAPUSAT AİLESİ

“Askeri güç, vatanın bağımsızlığını ilelebet koruyamaz! Vatanın bağımsızlığı ebediyen korumak için bağımsızlığa inanmış bir millet ve milleti ayakta tutan aile birliğine ihtiyaç vardır.”
Mehmet Kemal Atapusat


“Evlad-ı Fatihan'ın ilk öncülerinden olan ailemizin soy ismini, büyük dedemiz Merbutiyet Mehmet’e, bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildiğini biliyorsun. Biz devletimizin koruyu ailelerinden sadece biriyiz. Biz Atapusat ailesi olarak Türklüğün varlık mücadelesi gösterdiği her yere silah gönderdik. Mîsâk-ı Millîciler yanında olduk.”
Makbule Atapusat


“Mustafa Kemal Paşa kurtuluş mücadelesini on yıl önce başlatsaydı başarıya kavuşabilir miydi? Bağımsızlığa kavuşmak için yapacaklarını çok uzun yıllar önce kararlaştırmıştı ve zamanın gelmesi için beklemişti. Biz bugün iç savaşa neden olacak bir karar aldığımızda kaybederiz, milletimiz kaybeder. Zamanı geldiğinde, yani halkımız kurtuluş istediğinde, biz öncü olmaktan başımızı cellat taşına koymaktan çekinmeyiz.”
Mehmet Kemal Atapusat


“Yok öyle deme! Böyle ifade olmaz deme! Atalarımız her daim yaşananları masallaştırarak anlatmıştır ki çocuklar da anlasın cahil olan da! Bu ifadeyi kim okuyacak çocuk mu cahil mi bilmediğim için önden böyle anlatmak lazım.”
İsmet Seyyah


“O yenilmez gerçek bir kahramandı! Yaralanmasına, yardıma muhtaç kalmasına, hata yapmasına hatta ilaç kullanarak hile yapmasına rağmen o bir kahramandı.”
“Kimse anlamasa da o benim kahramanım.”
Yağmur Atapusat


“Biz yemin etmeden kağıda imza atmayız. Yemin ettiklerimizin de arkasındayız.”
“…”
“Çok konuştum sayın savcım. Sonra arkamızdan gammazcı derler. Masum bir kadına iftira atılmasa bunları da söylemezdim. Adım Efecan Ertinay. Bizde meslek yoktur, vazife vardır; ben Efeyim. Bizim gelirimiz maddi değildir, belimdeki silahım, bindiğim atım, Han’ım olan eşimdir.”
Efecan Ertinay


Ölüm olmasa senle sonsuza kadar sırt sırta savaşırdım.
Zeyrek Ali

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat