Halk dilinde kargaşa, kaos anlamına gelen fakat bilimsel anlamda yöneticisi olmayan, herkesin eşit sayıldığı, birbirlerine sözleşmelerle bağlı, karşılıklı yardım ve dayanışma içinde ve alabildiğince özgür biçimde yaşadığı mahkemelerin, polisin kısacası otoritenin olmadığı bir toplum düzenine anarşizm denir.
19-20. yüzyıllar arasında Avrupa ve Amerika’da savunulan zaman zamanda kısa ömürlü uygulama dönemleri geçirmiş olan bu felsefi akım bugün için unutulup gitmiştir. Proudhon, Bakunin, Kropotkin, Malatesta gibi o yıllarda bu görüşü ortaya atan ve savunan düşünürlerin heyecan verici, zorlu mücadeleleri ve hayatları bir film ya da roman konusu olabilecek kadar ilginçtir.
Bu kitapta, bu düşünürlerin bakış açısından bir dönemin popüler anarşist toplum düzeni incelenmeye çalışılmıştır.
Halk dilinde kargaşa, kaos anlamına gelen fakat bilimsel anlamda yöneticisi olmayan, herkesin eşit sayıldığı, birbirlerine sözleşmelerle bağlı, karşılıklı yardım ve dayanışma içinde ve alabildiğince özgür biçimde yaşadığı mahkemelerin, polisin kısacası otoritenin olmadığı bir toplum düzenine anarşizm denir.
19-20. yüzyıllar arasında Avrupa ve Amerika’da savunulan zaman zamanda kısa ömürlü uygulama dönemleri geçirmiş olan bu felsefi akım bugün için unutulup gitmiştir. Proudhon, Bakunin, Kropotkin, Malatesta gibi o yıllarda bu görüşü ortaya atan ve savunan düşünürlerin heyecan verici, zorlu mücadeleleri ve hayatları bir film ya da roman konusu olabilecek kadar ilginçtir.
Bu kitapta, bu düşünürlerin bakış açısından bir dönemin popüler anarşist toplum düzeni incelenmeye çalışılmıştır.