Nasıl ki “modern mimari Missouri, St.Louis'de 15 Temmuz 1972, yaklaşık saat 15:32'de, ünlü Pruitt-Igoe projesi uyarınca inşa edilmiş olan birkaç blok dinamitlenerek son bir coup de grace indirildiğinde öldü” ise; modern iktisat da Washington, DC'de 15 Ağustos 1971'de saat 21:00 sularında 37. ABD Başkanı Richard Nixon'ın Oval Ofis'ten yaptığı konuşmayla son bulmuştur.
Bretton Woods sisteminin nihayeti, barındırdığı çoklu formlar nedeniyle özünde istikrarsız olan libidinal yükün önündeki son setin de yıkılmasına neden olmuş ve ekonomik buhran sürekli bir olasılık haline gelmiştir. Bu kaotik ortamda teknolojiye atanan temel işlev uzam ve tarihsellik arasındaki ilişkiyi bozunuma uğratarak yeniden bölüşümü kronotopik çerçeveden müstakil kılmaktır. Zamandan ve uzamdan azade kalan tüketicinin kaderi kaçınılmaz şekilde tüm gelir ve servetini kaybetmektir. Bu nedenledir ki postmodern duruma mündemiç olan yoksulluk her zaman ve her yerde bir bölüşüm problemidir. Bu kitap işaret edilen problemin kökenlerine ilişkin bir arayışın çıktısı olarak değerlendirilebilir.
Nasıl ki “modern mimari Missouri, St.Louis'de 15 Temmuz 1972, yaklaşık saat 15:32'de, ünlü Pruitt-Igoe projesi uyarınca inşa edilmiş olan birkaç blok dinamitlenerek son bir coup de grace indirildiğinde öldü” ise; modern iktisat da Washington, DC'de 15 Ağustos 1971'de saat 21:00 sularında 37. ABD Başkanı Richard Nixon'ın Oval Ofis'ten yaptığı konuşmayla son bulmuştur.
Bretton Woods sisteminin nihayeti, barındırdığı çoklu formlar nedeniyle özünde istikrarsız olan libidinal yükün önündeki son setin de yıkılmasına neden olmuş ve ekonomik buhran sürekli bir olasılık haline gelmiştir. Bu kaotik ortamda teknolojiye atanan temel işlev uzam ve tarihsellik arasındaki ilişkiyi bozunuma uğratarak yeniden bölüşümü kronotopik çerçeveden müstakil kılmaktır. Zamandan ve uzamdan azade kalan tüketicinin kaderi kaçınılmaz şekilde tüm gelir ve servetini kaybetmektir. Bu nedenledir ki postmodern duruma mündemiç olan yoksulluk her zaman ve her yerde bir bölüşüm problemidir. Bu kitap işaret edilen problemin kökenlerine ilişkin bir arayışın çıktısı olarak değerlendirilebilir.