Leviathan bizi çağırıyor. Leviathan bizi yönetiyor ve Leviathan bize soruyor; “Güvenliğiniz için özgürlüğünüzden ve refahınız için demokrasiden vazgeçmeye ne kadar hazırsınız?”
Bilgiyi kutsayan modernizm gitti, cahilliği kutsayan postmodernizm geldi. Meşruluğun anahtarı bilen ve uzman olan seçkinci kesimden alındı ve kanaatleriyle, inançlarıyla, duygularıyla hareket eden toplumun en donanımsız kesimine verildi. Bunun sonucu olarak bilgiye ve uzmanlığa dayalı hiyerarşi bozuldu. Modern toplumda uzun yıllar kabul görmüş bileni bilmeyenden ayıran ve bilmeyenin bileni dinlediği bilgiye dayalı hiyerarşi bozulunca rasyonel akıl, analitik düşünme ve eleştirel bakış önemini yitirdi.
Siyaset değişti. Güvenlik için özgürlükten, refah için demokrasiden vazgeçildi. Cehalet tasarlandı. Temsili demokrasi tasarlanan cehalete, tasarlanan cehalet demokrasi zorbalığına dönüştü. Simetrik siyaset asimetrikleşti.
“Kazanan her şeyi alır”, siyasette oyunun adı oldu.
Leviathan bizi çağırıyor. Leviathan bizi yönetiyor ve Leviathan bize soruyor; “Güvenliğiniz için özgürlüğünüzden ve refahınız için demokrasiden vazgeçmeye ne kadar hazırsınız?”
Bilgiyi kutsayan modernizm gitti, cahilliği kutsayan postmodernizm geldi. Meşruluğun anahtarı bilen ve uzman olan seçkinci kesimden alındı ve kanaatleriyle, inançlarıyla, duygularıyla hareket eden toplumun en donanımsız kesimine verildi. Bunun sonucu olarak bilgiye ve uzmanlığa dayalı hiyerarşi bozuldu. Modern toplumda uzun yıllar kabul görmüş bileni bilmeyenden ayıran ve bilmeyenin bileni dinlediği bilgiye dayalı hiyerarşi bozulunca rasyonel akıl, analitik düşünme ve eleştirel bakış önemini yitirdi.
Siyaset değişti. Güvenlik için özgürlükten, refah için demokrasiden vazgeçildi. Cehalet tasarlandı. Temsili demokrasi tasarlanan cehalete, tasarlanan cehalet demokrasi zorbalığına dönüştü. Simetrik siyaset asimetrikleşti.
“Kazanan her şeyi alır”, siyasette oyunun adı oldu.